Bayram tokalaşması

13 Eylül 2016 Salı

Suriyede farklı cepheleri destekledikleri, daha doğrusu ortak çıkar dengeleri kuramadıkları için, beş yıldır Cenevre masasında anlaşamayan ABD ve Rusya’nın bayram ateşkes uzlaşısı bile sevindirici bir haber gibi gelmişti. Toplantıyı 13 saat boyunca bekleyen gazetecilere iki tarafın ortaklık simgesi pizza ve votka ikramı şık, medyatik bir jestti.
Haberlere, ateşkes başarıya ulaşırsa, iki tarafın Suriye’nin bütünlüğünü korumaya yönelik uzlaşısının kolaylaşacağı, iki tarafın da ortak hedef alanlarına giren terör örgütleri, Nusra ve IŞİD’e karşı ortak operasyonların etkin gündeme gireceği; “bayram müjdesi” eklemesi yapılıyordu.
Arkadan gelen bilgilendirmeler sadece Suriye değil, Irak, Ortadoğu iç savaşı bataklığı, kaosu, gelişmelerin anımsatılması çerçevesini değiştiremediğinden, kalıcı barış düşlerinden henüz çok uzaktaydık.
Bilincime ulaşan tek bayram düşü, son yılların tüm bayramları için geçerli, kanlı terör eylemleri patlamaları haberlerinin azalabileceği, daha az sayıda sivilin, kadın, çocuğun ölüm, yaralanmalarına yol açan daha da kanlı terör eylemlerinin yaşanmamasıydı.

***

Siz bu yazıyı okuyana kadar, bayramın ilk gününde, insanlık dışı vahşet sahnelerinden kurtulamamış olsak da akan kanın kurbanlarla sınırlı kalması dileğimin bir işe yaramadığını sanıyorum... Çok zor ulaşılabilmiş ateşkesin hemen arkasından, arife günü her yerden gelen kanlı terör haberleriyle yine içimiz karardı. Yine çocukların bayram sevinçleri kursaklarında kalmasın dileği ile, odaya girdiklerinde haberleri kapatmak zorunda kaldık.
Kuşkusuz insanlıktan çıkmış halleriyle siyasal İslamın en kanlı, vahşette sınır tanımayan terör örgütlerinin, yalancıktan bile olsa ABD-Rusya’nın sonuçta kendilerine karşı ortak cephe oluşturmalarının bu ilk adımını sevinçle karşılamaları, uymaları beklenemezdi. Bu bayrama yönelik programlamalarının üstünde var güçleriyle terör eylemine kalkışmaları varlıklarıyla açıklanabilecek bir sonuç.
Ateşkesin bölgede kalıcı olmak isteyen siyasal ülkeler erkleri için anlamı olabilir. Bir de Suriye ve Irak’ın geleceğinde söz söyleme iddiasında olan tarafları bağlar. Elbette öncelikle ABD ve Rusya’nın aldıkları kararın yaşama sokulabilmesine yönelik kararlılıklarının kendilerine bağlı güçlere, taraflara yansıtmış olmaları gerek. “Ateşkes, yandaşım terör örgütleri ile legal silahlı güçleri bağlamaz, karşı tarafın geriletilmesine yaramalı...” kafası değişmedikçe, bölgede akan kanda en büyük sorumlular çıkarlarının savaşımında emperyal güç odaklarının kendileri değil mi?
Umudumuz ne yazık ki kendi eserleri insanlık dramı bataklıktan, kendi çıkarları adına zaferle çıkma güçlerini kaybettikleri gerçeği...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sallanan piramit 26 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları