Öteki Bodrum’da korku ve mutluluk

15 Eylül 2016 Perşembe

Hep derim: Ege’nin en ucuna uzanmış o yarımadanın içinde bir değil binlerce Bodrum var... Ve herkes kendi Bodrum’unu seçer... Magandaların Bodrum’u başka; şan, şöhret, magazin dünyasının Bodrum’u başka; yazlıkçıların, çoluk çocuklu ailelerin ya da kent sakinlerinin, yabancıların Bodrum’u hep başka, başka... Seçin seçebildiğinizi... Aylardan eylül; günlerden bayram olması da hiç fark etmiyor...
Bu sonbahar, benim eylül Bodrumuma rastlantı bu ya, muhteşem bir olay düştü... Andante dergisinin deyişiyle: “Anıtsal Piyanistimiz” İdil Biret’in, Naci Özgüç yönetimindeki Bodrum Oda Orkestrası eşliğinde verdiği konser...

Korku sarmışsa ufku


Konser, kendi başına harika bir sanat eseri olan Bodrum Kalesi’ndeydi. “15 Temmuz Demokrasi şehitleri ve tüm şehitlere” adanmıştı. Ücretsizdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bodrum Belediyesi ve destek veren sponsorların katkılarıyla gerçekleşiyordu.
Konser alanına girerken iki kız çocuğun ellerinden tutmuş bir kadının kapıdaki görevliye şu soruyu sorduğunu duydum: “Çocuklarla geldim, olay falan çıkmaz değil mi? Polis baskını olmaz değil mi?” Görevli gülümseyerek her şeyin yolunda olduğu söyledikçe, kadın ısrar ediyordu: “Cumhuriyet mitinglerine katılanların başına neler geldiğini gördük de...”
Ağla memleketim ağla! Ülke ne hale geldi görebiliyor musunuz?..

‘Kaliteyi talep edin’
Bodrum Oda Orkestrası, kontrbas sanatçısı, Bodrum Turgutreisli sanat koordinatörü Numan Pekdemir’in girişimleri ve çabalarıyla; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bodrum Belediyesi ve sponsor katkılarıyla varlığını ve etkinliğini sürdüren başarılı bir orkestra. Çoğunluğu İzmir Devlet Senfoni Orkestrası elemanlarından oluşuyor. Sadece Bodrum’da değil Türkiye’nin birçok yerinde konser veren orkestra; “kentler kültür kurumları, kültür yatırımlarıyla var olurlar ve yaşarlar” ilkesinin peşinden koşuyor.
Konser öncesi konuşma yapan Numan Pekdemir iki önemli noktayı vurguladı: Kaleyi hınca hınç dolduran dinleyicilere seslenerek: 1) “Talep edin” dedi. “Sizler kaliteli müziği talep edin ki, yerel yönetim, devlet, sponsorlar sürdürsün katkılarını...” 2) “Bodrum’dan para kazananlar, Bodrum’da sanata yatırım yapmalılar!”

Muhteşem İdil Biret
Bodrum Oda Orkestrası’ndan Beethoven’in görkemli 5. Senfonisi’ni dinledik. Ardından İdil Biret’ten Beethoven’in 5. Piyano Konçertosu geldi. Her zamanki dinginliği, duyarlığı, dinamizmi, akıllı yorumuyla... Bir virtüöz çaldığı eserle bu kadar bütünleşebilir. Bir kez daha muhteşemdi. Ve her daim yeni!
Sahnenin bir yanında kocaman Atatürk afişi bir yanda Türk bayrağı; ikisinin ortasındaki aydınlıkta ışıl ışıl bir orkestra ve ve dünya çapından bir usta... Gel de heyecanlanma! Mutluluğum İdil Biret’in gecenin tüm romantizmini özetleyerek yorumladığı Schubert’in bir şarkısıyla taçlandı.
Alkışlar dinmedi ve bin kişilik bir koro, orkestranın çaldığı marşlara eşlik ederek geceyi noktaladı...

İntikam değil, hakkaniyet!
Sevgili Okurlar, 12 Eylül’de PEN Türkiye Merkezi şu açıklamayı yayımladı. Hepinizle paylaşmak istedim:
“Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin birikimlerine ve ideallerine karşı düzenlenen 15 Temmuz darbe girişimine, bilerek ya da yanılarak yol açan ve katılan herkesin sorumlu olduğu açıktır. Fakat darbeci ve terörist örgüt ve hareketlere karşı en sağlam mücadele de ancak demokrasi değerlerine bağlı kalınarak verilebilir.
Hiçbir terör eylemine katılmadığı besbelli olan; adlarını sayamayacağımız kadar çok yazar, şair, gazeteci, akademisyen ve öğretmenin gözaltına alınmaları, mesleklerinden açığa alınmaları ya da ihraç edilmeleri son derece büyük bir yanlışlıktır, haksızlıktır. Şu ya da bu yayın organında yazdı, görev aldı, destek verdi, şu televizyon programına katıldı diye, o ya da bu sendikaya üye diye, yasaları, hukuku, adaleti ve vicdanları yok sayarak insanları tutuklamak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı sayıyla 11 binden fazla öğretmeni açığa almak, ülkenin geleceğini karartmaktır.
Gözaltında olanlar ve mesleklerinden açığa alınanlar arasında PEN Türkiye üyesi sayısız yazar vardır. Ünlü ya da ünsüz, üyemiz olsun ya da olmasın, düşüncelerine katılalım ya da katılmayalım, ifade özgürlüğü elinden alınanların yanındayız. Şu an ülkemizin en öncelikli gereksinimi öç, intikam peşinde koşmak değil, adalet, hakkaniyet, barış duyguları ve uygulamalarıdır.
Türkiye PEN’i olarak düşüncemiz, yaşanmakta olan yanlıştan, haksızlıktan bir an önce dönülmesi ve daha çok mağduriyet yaratılmamasıdır. Demokrasinin daha çok yara almadan sağlıklı gelişimi için de bunun gereğine inanıyoruz.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları