Mücadele etmezsen!

16 Eylül 2016 Cuma

Futbolda iki şey çok önemlidir. Birincisi ikili mücadeleleri kazanacaksınız...
İkincisi de topa sahip olmasını bileceksiniz...
Fenerbahçe, Zorya’nın tatlı sert futboluna karşılık veremedi. İkili mücadeleleri kazanamadı. Kazandığı toplarda ise doğru tercih yapamadı.
Tempoyu düşük tutmalarını anlarım. Ancak kazandığı toplarda hızlı hücumu düşünmemelerini hiç anlayamam...
Rakip savunma yerleştikten sonra hazırlık paslarıyla rakibin hata yapmasını bekleyebilirsiniz. Ancak yan paslarla rakibin yerleşmesine hizmet etmek tam bir acemilik. Rakip savunmanın müdahalesini kolaylaştıran uzun mesafeli diagonal paslar. Defansı zorlamayan yüksek toplar. Fenerbahçe’nin oyuncu kalitesi bu ilkel oyun anlayışının çok üzerinde. Evet, Sarı Lacivertli oyuncuların özgüvene ihtiyacı olabilir. Ancak özgüven kadar, oyun anlayışının geliştirilmesi de büyük ihtiyaç. Hasan Ali Kaldırım ve Şener savunmanın sırtına inip dengeyi bozan kenar orta üretemiyorsa, Advocaat bunu sadece güvenle açıklayamaz...
Ukrayna ekibinin atak başlangıcını Stoch, Salih ve Alper gibi oyuncuların pas hatalarının oluşturması, oyuncu seçimi ve yerleşimini de sorguluyor... Nitekim temsilcimizin yediği gol de kaybedilen ikili mücadele sonrası geldi...
Zorya, haddini bilerek oynadı. Topu kaybettiklerinde bütün oyuncular topun arkasına geçti. Canla başla mücadele etti. Takım savunmasını başarıyla uyguladı. Kazandıklarında ise çabuk ve ayağa paslarla hücumu düşündü. Oyun disiplininden hiç kopmadı... Golden sonra Zorya kapandı. F.Bahçe tüm hatlarıyla saldırdı...
Ancak bu ataklar organize hücum girişimlerinden daha çok var olma psikolojisiyle maça tutunma çabasıydı. Bir takımın kendini tanıması, gücünü bilmesi ve buna göre taktiğini belirlemesi hayati önem taşır. Zorya, gücünü kullanma becerisi açısından Fenerbahçe’ye önemli bir ders verdi. Son dakikada Kjaer’in, şans golü (baraja çarpıyor) F.Bahçe’nin hatalarını örtememeli.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trabzonspor vurgun yedi 22 Haziran 2020

Günün Köşe Yazıları