Toplumsal mutabakat, işte oradaydı...

19 Eylül 2016 Pazartesi

Dün “bir tür Türkiye”, Tarık Akan’ın çevresinde birleşmişti. O Türkiye ki, yıllardır defteri dürülmek isteniyor(du). Yere göğe sığmayan büyük çoğunluğunu incelerseniz, Tarık Akan’ın seçkin kişiliğinde,
a) Cumhuriyetin bugüne kadarki birikimleriyle oluşturduğu sanat insanları..
b) Atatürk’e olan bağlılığı, ülkeye sevgisi, laik ve Cumhuriyetçi kişiliği ve muhalif karakteriyle bütünleşen ikinci büyük bir sevdalı insanlar kalabalığı..
c) Ve üçüncü bir grup da bu ülkenin sevgili insanları.. Çalışanları, arıları, karıncaları… Hayranları, sevenleri, bu ülkenin insanları.. Düşünürleri, yaratıcıları…

Mutabakat oradaydı
Şu sıralarda bir gazetemiz, üçe-beşe bölünmüş bu ülkenin yeniden bir araya gelmesi gerektiği düşüncesiyle, bölünmüş ülke ve insanlarının ortak noktalarını ve mutabık kalacakları “değerlerimizi ortaya çıkarmak” için söz hakkı dağıtıyor.
Baktım, aranan mutabakatın büyük çoğunluğu dün Tarık Akan’ın cenaze törenindeydi!
İmam da vardı, cenaze töreni de, camii de!
Ama bu iktidar yoktu, siyasal İslamcı yoktu, temsilcileri bile yoktu.
Onlar, devşirdikleri, yetiştirdikleri, zekâsı Homo sapiens düzeyine ulaşamamış alt insan türlerinin ellerine verdikleri sosyal saldırı silahlarıyla, Tarık Akan ve kişiliğinde yukarıda saydığımız tüm değerlere saldırı planları içindeydiler… Bu terör, galeyan çetesi üzerinden siyasal vesayetinizi kaldırmadığınız sürece, onların sahiplerinin ve ateşleyicilerinin adresi hep belli kalacaktır.

Tarhana çorbası değilse mutabakat
Şüphesiz bir sürü şey var hepimizi birleştiren ve birleştirmesi gereken. Tarhana çorbası, halk danslarına olan sevgi, lokum, kebap, dolma vb. kastedilmiyor tabii ki veya bunları da birlik olmanın gereği sananların varlığını da belirtelim.
Önce, bütünlüğüyle Türkiye gibi bir ülkede mutabık mıyız?
Kurucu lider ile mutabık mıyız?
Millet oluşturma düşüncesiyle (ki bu sayede Türkiye var) mutabık mıyız?
Demokrasi, basın özgürlüğü, evrensel temel insan hakları ilkeleri ile mutabık mıyız?
Hukuk ile mutabık mıyız?
Var olduğu sürece, anayasanın özüne ilişkin bütün ilkelerine uyulması gerekliliği konusunda mutabık mıyız? Yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığında?

Eğitim mühendisliği zorbalığına karşı
Bu ülkenin eğitim sisteminin bilimsel bilgiye, her türlü dini özgürlüklere dayalı bir anlayışa, özgür ve eşitlik temeline dayanması ve zorla bir dinci eğitim mühendisliğinin asla bu ülke çocuklarına dayatılamayacağı konusunda mutabık mıyız?
Dün şort giydiği için bir kadını öldürmeye kalkışan ve “çıplak gördüğü” tüm kadınları karısı olarak gördüğünü açıklayan şeyin, tüm ülke için bir tehdit oluşturduğu ve hapishanede terbiye edilmesi gerektiği konusunda mutabık mıyız?
Dün Tarık Akan’ı yolcu eden, Türkiye’nin büyük çoğunluğunun temsilcileri, bütün bu saydıklarımızla mutabakat halindeydiler.
Sizler, bu mutabakatın neresindesiniz?

14 yıllık pratik
Türkiye’nin dünkü büyük kalabalığının temsilcileri, bağımsız, özgür, gerektiğinde muhalif olabilen sanat ve sanatçının kökünü kazımak için 14 yıldır çalışan bir iktidar yapısı ve ülke gündemi ile mutabık değildi…
Bu güzel insanlar biliyor ki sanata karşı bu ilkel duruşu iktidarın, ülkeyi yoksullaştırmayı amaçlıyor… Siyasal İslamcının dayanılmaz dışavurumunu gösterdiğini biliyor. Bu ülkeyi yoksullaştırdıkça; sanattan, düşünceden, eleştiriden, muhaliflikten arındırdıkça, daha iyi yönetebileceğini - güdeceğini düşünen bir siyasal İslamcı karakteri görüyor.
Evet, mutabakat arıyoruz…
Tarık Akan’ın sevgisini, sanatını, kişiliğini, gönlünü, zenginliğini paylaştırdığı ve bu anlamda çok şey verdiği güzel insanlar, büyük bir borç ödemesi gösterisi yaptı dün.
Büyük bir Türkiye töreni yaşadık.

Binlerce Tarık Akan okulu niye yok?
Tarık Akan, birikimini Taş Mektep’e yoğunlaştırarak, bu ülkeye olan borcunu ödüyor 25 yıldır.
Peki, bunu yapabilecek güçte olanlar neredeler?
Neden hepsinin birer “Tarık Akan Okulu” yok.
Yüz tane, bin tane olsa, 100 bin tane olsaydı, bu ülke FETÖ insan mühendisliğine bırakılır mıydı?
Ya, gündemdeki imam hatip mühendisliğine?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları