İbrahim Yıldız

Gazeteler ve Reklam

18 Ağustos 2008 Pazartesi

Basın Reklam Platformu bir süredir gazetelerde tam sayfaya yakın reklamlar yayımlıyor.

“Gazete yazın neden daha çok okunur?” sorusunun altında şu mesaj veriliyor:

“Herkesin vazgeçilmez bir tatil arkadaşı vardır: Gazete.. Keyiften okunur, sıkıntıdan okunur, yorulmak için, dinlenmek için, heyecanlanmak için, sakinleşmek için, öğrenmek için, unutmak için gazete okunur. Sonra tekrar okunur. Minder olur, gölgelik olur, sofra olur, paket olur, eve gider, kahveye gider, plaja gider, sonra tekrar gazete olur, tekrar okunur. İşte bu yüzden gazete tirajları her yaz daha da artar. Markanızı böyle bir olanaktan yoksun bırakmak için hiç gazete okumuyor olmanız gerekir.”

Platformun amacı, reklam verenlerin yaz aylarındaki bütçelerini bir kez daha gözden geçirmeleri. Reklam metninde 19 gazetenin günlük toplam tirajlarının 14 milyonun üzerinde olduğunun altı da çiziliyor.

Reklam pastası

Reklam dünyası deyince akla ilk reklam verenler gelir. Çünkü onlar, reklam dünyasını yaratan, dolayısıyla medya dünyasını ayakta tutan kişilerdir. “Türkiye’de reklam yatırımları konuşulduğunda, ya da sektör büyüklüğü bahis konus olduğunda, aslında kastedilen reklam verenlerin bu dünyaya ne kadar para yatıracaklarıdır.

2002 yılından itibaren Türkiye’de reklam pastası çok hızlı bir büyüme trendine girmişti. Yıllık ortalama yüzde 30’luk bir büyüme ile 3 milyar dolar sınırı çoktan aşılmış, 2008 için 4 milyar dolar sınırının aşılıp aşılamayacağı tartışılıyordu.

Reklam verenlerin iki önemli amacı vardır: Birincisi ürün ve hizmetlerinin satışlarını arttırmak. İkincisi ise marka bilinirliğini yükseltmek. Bu amaçların yerine gelmesi için reklam verenler klasik (televizyon, gazete, radyo, dergi vs) ve geleneksel olmayan mecraları kullanarak tüketicilere ulaşmaya çalışırlar.

Ceza alan markalar

Reklam verenlerin önemli bir sorunu ise aldıkları cezalar. Her yıl binlerce reklam yayından kaldırılırken faturanın bedeli firmalara kesiliyor. Burada karşımıza çıkan kuruluşlar; Reklam Öz Denetim Kurulu ve RTÜK...

Reklam verenler bir arada...

İşte bütün bu nedenlerle reklam verenler bir araya gelmek istemişler ve Reklam Verenler Derneği’ni kurmuşlar. Dernek, Türkiye’de reklamın önemini, etkinliğini, verimliliğini, bilincini anlatmak ve reklamla ilgili tüm süreçlerde reklam verenlerin haklarını korumak amacıyla kurulmuş.

29 Temmuz 1992 yılında sadece 7 kişi ile kurulan Reklam Verenler Derneği’nin bugün çok sayıda üyesi var.

Dernek Başkanı Hakan Gören amaçlarını şöyle özetliyor:

“Son yıllarda ortalama yüzde 20 bir büyüme kaydeden reklam yatırımlarının özellikle yeni reklam verenler vasıtası ile artmasını hedefleyen RVD, amaçlarına yönelik olarak eğitimler, pazarlama sektöründe çalışanların ufkunu açan organizasyonlar düzenlemektedir. Reklam yatırımlarının uluslararası standartlarda ölçülmesi konusunda sektörde öncülük yapmaktadır.

Ölçümlemenin önemi

Reklam Verenler Derneği ve sektördeki tüm oyuncular sürekli reklamın öneminden bahsetmektedir. Bu bilinç ne kadar oturtulur, reklamın bir bilim olduğu ve geri dönüşüm alınması gerekliliği ne kadar vurugulanırsa bu sektörün büyümesi katlanacaktır.

Yatırımlarının sonuçlarını gören reklam veren reklam yatırımlarına devam edecektir. Bir de sektör oyuncuları görevlerini ne kadar doğru yaparsa reklama olan inanç ve güven o oranda artacaktır.’’

Reklam Dergisi ağustos sayısını reklam verenlere ayırmış. İyi de bir çalışma yapmış. Bu haftaki köşemizi hazırlarken Reklam Dergisi’nden yararlandık.

Türkiye gazete okuyor

İsveç’in Göteborg kentinde toplanan Dünya Gazeteler Birliği’nin (AMJ) yayımladığı Rakamlarla Dünya Basını raporunda birbirinden ilginç açıklamalar göze çarptı.

Raporda istatistiksel rakamlara da yer verildi. Buna göre, dünyada her gün 532 milyon adet gazete basılıyor ve satılıyor.

Bu, ücretsiz gazetelerle birlikte 573 milyonu geçiyor. Günde 74 dakika ile gazete okumaya en çok zaman ayıran ülkelerin başında Türkiye geliyor.

Rapora göre, gazete okumada da liderlik Japonya’ya ait. Japonlar 1000 kişiye düşen 624 günlük gazeteyle, dünyanın en çok gazete okuyan milleti. Japonya’yı, 1000 kişide 580 gazeteyle Norveç, 1000 kişide 503 gazeteyle Finlandiya ve 1000 kişide 449’ar gazeteyle İsveç ve Singapur izliyor.

Günde 74 dakikayla gazete okumaya en çok zaman ayıran Türkleri, 54 dakikayla Belçikalılar, ortalama 48’er dakika ile Finlandiyalılar ve Çinliler takip ediyor.

İyi haftalar...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazeteci 6 Ocak 2009

Günün Köşe Yazıları