Hayatı Doğru Yaşamak

25 Eylül 2016 Pazar

Zordur. Kötülükle yatıp kalkanlar için imkânsızdır. Tarihin eğilip bükülen patikaları, inip çıkılan vadileri, derin zirveleri, zamana mekâna aynı anda yayılmış, aynı anda her şeye dokunan karmaşasında hayatı doğru yaşamak istiyorsanız hep daha iyi bir dünya için savaşacaksınız. İyi ve cesur insanlar, onların oluşturdukları ortaklıklar bunu başarabilir, buna cüret edebilirler. Zamanın ruhuna boyun eğenlerin yapamayacağı bir iştir.

***

Kimi günler zorlanırsınız, üstünüze üstünüze gelen kara bulutlar ruhunuzu karartır. Dünyanın bütün kötülüklerini üstünde toplamış tarih çılgınları dizginleri ellerine geçirirler; ülkemizde de pek çok kez olduğu gibi halkın üstüne hışımla çullanırlar. Payınıza düşeni alırsınız. O zaman ya boğulacak, yenilecek ya da o zorlu savaşın girdaplarından sağ salim çıkmayı, mücadele etmeyi başaracaksınız. Bunun tek ama tek yolu teslim olmamaktır. Çünkü yalnızca teslim olmayanlar ölmez.

***

Tarihin doğru tarafında durmak diye bir şey yoktur. O doğru tarafın oluşumunda payınız yoksa, onun zahmetini, sıkıntısını çekmemişseniz, yalnızca bir tercihse sizin için o taraf, kopuşunuz da hızlı, zahmetsiz, küfede yumurtasız olacaktır. Tarihin doğru tarafını inşa etmek için bir araya gelenler, birlikte davrananlar, farklılıkların yarattığı zenginliklerin bilincinde olanlardır. Yaptıkları işlerin toplama kümülatif katkısının o ortaklıklara borçlu olduğunu da bilirler. Bu nedenle ustadırlar dostu düşmandan ayırmakta.

***

Ama tarih de öngörülemeyen, denetlenemeyen hoyratlığıyla, beklenmedik tuzaklarıyla, fırtınalarıyla oradan oraya savurabilir kahramanlarını. Her şeye hükmettiklerini söyleyenlerin yanıldığı, mütevazı çabaların gidişe yön verebildiği de yazılıdır tarihin kitabında. Kimi zaman küçümsenen çabaların yarattığı büyük dalgalar şaşırtır. Tarih bizi keskin dönemeçlerde, dönemlerde istemediğimiz koşulların içine fırlatıp atsa bile hayatı doğru yaşamakta kararlıysak, hızla akan gidişe boyun eğmez, azgın girdaplarla boğuşmak zorunda kalan kahramanlar arasındaki yerimizi yitirmeyiz.

***

Cumhuriyet gazetesinden, onun Başkan’ı Orhan Erinç’in aldığı Doğru Yaşam Ödülü’nden (Right Livehood Award) söz ediyorum. Anlattığım hikâyenin en doğru en sağlam tanıklarından, tanıklıklarından birisidir Cumhuriyet. Tarih bu gazeteyi belki de hiç beklemediği sorularla, sorunlarla sınadı; ne mutlu ki Cumhuriyet bu sınavları alnının akıyla geçmiş durumdadır. Cumhuriyet, övenlerden çok eleştirenlere kulak veren, kendini eleştirmeyi kurumsallaştırmış bir gazetedir. Nedeni, büyük mücadelenin kendi payına düşenini hakkıyla yapıyor oluşuna duyduğu güvende aranmalıdır.

***

Cumhuriyet’in aldığı Doğru Yaşam Ödülü, hayatı doğru yaşadığı, onun oyunlarına teslim olmadığı, zor zamanlarda mücadele eden, teslim olmayanlar için bir sığınak, bir melce olabildiği içindir. Herkesin bildiğini bilenlerin, eleştiriyle trollüğü birbirine karıştırmayanların teslim ettiği gerçek bu ödülle ilan edildi. Malumun güzel bir şekilde ilanıdır. Cumhuriyet zor zamanların gazetesidir. Yüz yıla yaklaşan bir mücadelenin, özgürlük için savaşanların duvar gazetesidir.
Yalnız Cumhuriyet’e değil, sevene, sevmeyene, eleştirene, toz kondurmayana, dostuna, düşmanına herkese kutlu olsun.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları