Ebru Kılıçoğlu

Riekerink Bey!

25 Eylül 2016 Pazar

Henüz ‘Bey’ denilecek bir şey yapmamıştı ama derbinin ilk 45 dakikası sona erdiğinde Riekerink, ‘Bey’liği hak ettiğini kanıtlıyor. Gollerle ilgisi yok yorumun. Futbolla ilgisi var; Galatasaray’da görmeyi unuttuğumuz futbol oynama isteğiyle, sevgisiyle. Geçen sezon yetemediği zaman yatan, agresifleşen futbolcuların yerine ne olursa olsun oynamak isteyen, rakiple, hakemle değil topla oynamak isteyen futbolcular var sahada. Bu G.Saray’ın en büyük artısı, gollerinin formülü aslında. Sarı - Kırmızılıların sakinliği, oyuna konsantre olma gayreti ve bu gayret içinde rakibin zayıflıklarını iyi değerlendirmesi, Riekerink’in maç öncesi verdiği taktiğin eseri olsa gerek. Oysa ki G.Saray’ın da önemli zaafları var. Misal bir Sabri - Quaresma eşleşmesi, insana Sabri adına acı çektiriyor! Kenardan gelen müdahaleyle Beşiktaş, bu zaafları 46’dan itibaren rakibini yıpratarak kullanmaya başlıyor.

Denge sarsıldı
İlk yarıda G.Saray sakinliğini korudukça, özellikle de Bruma’nın 44’teki insan üstü golünden sonra iyice agresifleşen Beşiktaşlı futbolcular, bu değişikliklerle G.Saray’ın oyun dengesini sarsıyor. Tolga’nın savunmaya kayması G.Saray’ın atak ihtimalini zayıflatıyor. Buna Beşiktaş’ın atak oyunu ve gol atma zarureti de eklenince G.Saray’ın kale önü renkleniyor. Bu istikrarlı ısrarlarıyla sonunda 73’de Marcello, 77’de de Cenk’le Galatasaray’ı en zayıf yerinden vuruyorlar: Savunmasından! Bu maçtan sonra Şenol Hoca’nın futbolcularına tavsiyesi ‘konsantrasyon’ olmalı… Her saniye ve sahanın her santimetrekaresinde... Zira bunu başardıktan sonra neler yapabilecekleri aşikâr. Galatasaray’a gelince ‘Beyefendi’ doğru yolda, çünkü Galatasaray, keyif veriyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Koltukta rahat 22 Nisan 2024
Kazanç ve kayıp 16 Nisan 2024
Hamur 3 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları