Vodafone Arena’da atmosfer yine çok güzeldi. Fakat Beşiktaş oyuna öyle bir başladı ki daha ilk dakikalardan itibaren inisiyatifi tamamen Galatasaray’a verince tribünlerin neşesi de söndü. Siyah-Beyazlılar bir türlü kendi oyunlarını oynayamadılar. Bunda kuşkusuz Galatasaray’ın dirençli ve uyumlu oyununun da etkisi vardı. Zaten Beşiktaş geçen sezonun o hızlı atağa kalkan yapısını bu sezon hiçbir maçında kuramadı. Pas trafiğini kuramayan Beşiktaş ümidini ceza alanına şişirdiği toplara bağlamıştı.
Çünkü Oğuzhan’ın atak başlatma noktasından sonlandırma noktasına alınması Beşiktaş’ın üstün olduğu yanını yok etmişti. Takımın oyun kuramamasının nedeni de buydu. Gökhan İnler güçsüz ve pasif kaldı. Bu Atiba’yı da oyundan düşürdü. Ve Kartal iyice edilgenleşti. Galatasaray gücünü tutumlu kullanıp tempoyu istediği gibi düşürdü. Sneijder, Beşiktaş’ın sağ kanadından etkili geldi hep. Bruma ile hızlandı. Hadi ilk Galatasaray golü şans diyelim ama 2. gol Beşiktaş savunmasının ağırlığındandı.

Skandal karar
Caner top çarpmasıyla yerde yatarken hakemin maçı devam ettirmesi ise tam bir skandal. O kadar basiretsiz kaldı ki faulden sonra bile sağlık ekibini sahaya almayı unuttu. İnler’in çıkıp Ozi’nin yerine dönmesi, ileriye Talisca’nın alınması, Q7’nin çıkıp Caner’in öne geçmesi arkaya da Adriano’nun girmesi gerekiyordu bence.
Ama öyle olmadı.
Güneş, 2. yarı Oğuzhan ve Olcay’ı çıkarıp Aboubakar ve Talisca’yı aldı oyuna. Ama Siyah- Beyazlılar topluca ve presle yüklenince rakibe üstünlük kurdu. Bunda Galatasaray’ın da 2. yarı gücünü kaybetmesinin de büyük etkisi vardı. Kartal baskısının sonucunu ancak 73’te gelen golle aldı. Tribünler yine coştu. Takım morallendi, 2. gol de ardından geldi. Ve derbide puanlar paylaşıldı.