Atatürk yerine bardak

01 Ekim 2016 Cumartesi

Rize’de “Atatürk ve Gençlik” anıtı kaldırılmıştı. Sıra, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk yontusuna gelmiş. Yerine, bir çay bardağı dikeceklermiş.
Oldu olacak yanına bir de apteshane ibriği ile takunya kondurun.
Simgeniz olsun, şanınız yürüsün.

Yoğun istek
Genelkurmay Başkanlığı, Anıtkabir’deki çocuk parkını meğer “yoğun talep” üzerine kurmuş. Resmi açıklamasından öyle anlaşılıyor.
Tarihimizde, yoğun istek üzerine Mondros Mütarekesi’ni imzalayanlar olmuştu. Ordu dağıtılsın, silahları elinden alınsın diye.
Yoğun istek üzerine Sevr Antlaşması’nı imzalayanlar çıkmıştı. Yurt işgal edilsin, emperyalistlerin çizmeleri ile kirletilsin diye.
Şimdi de yoğun istek üzerine ABD’den “liyakat madalyası” alanlar var. Lozan’ı reddedenler var.
Kafa, aynı kafa…

Mağara adamının gömütlüğü
Bilim ve Ütopya dergisinin Eylül sayısında Prof. Dr. Metin Özbek’in neandertallerin, yani alışıldık tanımlamayla mağara adamlarını irdeleyen bir makalesi yayımlandı. Makaleye göre neandertaller, dünya tarihinde ilk kez ölüsüne sahip çıkanlarmış. Kabile içinde saygınlığı olanları, özel olarak ayrı bir yere gömerler, üzerine de çeşitli türden çiçekler serperlermiş. Başının altına, kimi kez yassı bir taş, kimi kez de kullandığı çakmaktaşlarından bir demet yapıp koyarak ölüyü özenle yatırırlarmış. Yine onların üstüne, günlük yaşamlarında yaraları iyileştirmek için kullandıkları kırmızı aşı boyasından dökerlermiş. Çünkü inançlarına göre, ölen kişi yok olmuyormuş, uzun bir yolculuğa çıkıyormuş. Ölü, er ya da geç bu yolculuktan, yani uykudan uyanıp dirilecekmiş. Kısacası, mağara adamları bile gömütlüklerine salıncak, kaydırak filan yapmıyorlarmış. Ölülerine saygı gösteriyorlarmış.

CHP’nin KHK’leri iptal gerekçeleri
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök’e, cadı kazanı gibi kaynatılan KHK’ler için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun gerekçelerini sorduk. Özetle şu yanıtları aldık:
- Olağanüstü hal dönemlerinde anayasanın öngördüğü şartlara aykırı olan KHK’ler olağan KHK’ler niteliğindeydi.
- Anayasanın KHK’lerin konu öğesini olağanüstü halin “gerekli kıldığı konularla” sınırlandıran hükmü “ölçülülük ilkesi”ne karşılık gelmekteydi. Ölçülülük ilkesi de, Anayasa Mahkemesi’nin çok sayıda kararında ifade ettiği gibi, sınırlama amacı ile bu amaca ulaşmak için seçilen araç arasında hakkaniyete uygun bir dengenin bulunmasını; önlemin sınırlama amacına ulaşmaya elverişli olmasını; amaç ve aracın ölçülü bir oranı kapsamasını ve sınırlayıcı önlemin demokratik toplum düzeni bakımından zorunluluk taşımasını gerektirmekteydi.
- KHK’ler, “milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler”e de aykırı olmamalıydı. Çünkü, AB ve BM’nin sözleşmeleri, olağanüstü hallerde de ihlal edilemeyecek çekirdek bir hak ve özgürlükler alanı öngörmekteydi.
Sonuç olarak; bir KHK’nin, anayasada belirtilen “olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda” çıkarılmış gerçek bir olağanüstü hal KHK’si olup olmadığını araştırmak ve bu nitelikte olmayan KHK’lere anayasaya uygunluk denetimi yapmak Anayasa Mahkemesi’nin yetkisi ve göreviydi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları