Baş FETÖ’cü Kemal Kılıçdaroğlu!

01 Ekim 2016 Cumartesi

İktidarın dümen suyundaki gazetelerden birinin genel yayın müdürü, aynı yoldaki kanallardan birine konuktu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Baş FETÖ’cü ilan ediyordu.
İki, üç gün önceydi. Kılıçdaroğlu daha “1 milyona yakın OHAL mağduru var” dememişti.
OHAL uygulanmasındaki ciddiyet dışı yaklaşımın mağdurlar yarattığını söylemişti.
Vay sen misin mağdurdan söz eden!
Kılıçdaroğlu da kim oluyordu! Kendisi 15-20 gün önce köşesinde mağdurların olabileceğini yazmış, hemen araştırmak için illerde komisyonlar kurulmuştu.
Ya mağdurları kimin yarattığının gündeme gelecek olmasından tedirgin olmuştu ya da ne olduğunu bilmiyordu.
Aslı “magdur”, ama biz Türkçenin akıcılığına uydurmak için “yumuşak g” ile yazıyoruz.
Gadr kökünden geliyor. Türkçesi “zulüm, merhametsizlik” demek.
Yapana da “gaddar” deniyor. O sözcük de dilimizde “zalim, kıyıcı, merhametsiz” sözcükleri ile karşılanıyor.
Bu bilgileri, Ferit Devellioğlu’nun “Osmanlıca- Türkçe Ansiklopedik Sözlük”ünden aldım. (1962 Basım’ı) Sözcüklerde, siyasal rüzgâra göre anlam değişikliği yapan sözlüğe bakmak, içime sinmedi.

***

Genel yayın yönetmeninin, iktidar adına konuştuğu şuradan belliydi ki, ardından Başbakan ve Adalet Bakanı, Kılıçdaroğlu’nu “FETÖ soruşturmasını sulandırmakla” suçladılar. Yenikapı ruhundan koparak FETÖ’nün yanında konumlandığını ileri sürdüler.
FETÖ’cülük ana muhalefet partisinden başlayarak aşağıya doğru indiriliyor. Görülüyor ki her muhalif FETÖ’cülüğü tadacak! Ne kadar AKP’nin yanında olduğu görülse de, aynı konuda birkaç açıklama daha yaparsa sıranın MHP lideri Devlet Bahçeli’ye geleceğinden kuşku yok.
Çünkü Türkiye’de demokrasi (!) var. Demokrasinin erdemlerinden biri de uzlaşmaya açık olması.
Uzlaşma da bizimkilerin demokrasisine göre iktidarla grubu bulunan muhalefet partilerinin (doğrusu ikisinin) bir araya gelip iktidarın önerilerini kabul etmesi olarak algılanıyor. Muhalefet partileri karşı çıkarsa yanıt hazır: “Sizi gidi FETÖ’cüler sizi.”
Aslında iktidar da mağdurlardan söz ediyor ama görüntü; çözüm yerine ipe un sermek.

***

OHAL, AKP iktidarının “kendin pişir kendin ye” yöntemiyle uygulanıyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile dört bakan bir araya geliyor, OHAL’in uygulanmasının 3 ay uzatılmasını tavsiye ediyor. Olağandışı Bakanlar Kurulu öneriyi benimseyerek Meclis’e sunuyor. Parmaklar kalkıyor ve OHAL uzuyor.
Bundan daha kolay yönetim biçimi zor bulunur. Demokrasimiz için biçilmiş kaftandır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları