Yapay zekâya ırkçılık bulaştırdık

09 Ekim 2016 Pazar

Yapay zekâya dostluğu öğretebilirdik. Sevgiyi, yardımlaşmayı, paylaşmayı, dayanışmayı, insanı insan yapan değerleri...
Fakat ona ırkçılığı bulaştırıyoruz.
Oysa ne diyor bilim insanları: “İnsanlarda ırk diye bir şey yok. Bir insan grubunu diğerinden ayıracak kadar genetik varyasyon yok.
Saf ırk yok. Üstün
ırk yok.” Irkçılığın bilimsel temeli yok. Fakat tümüyle uydurma bir şey olan ırkçılık bugün bile dünyada milyonlarca insanı etkiliyor. Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu’nun çabaları boşuna değil.

Günümüz ırkçılığı, Nazi dönemindeki gibi kaba bir ırkçılık değil. Daha sinsi. Yabancı düşmanlığıyla kendini gösteriyor. Etnisite, dil, din, cinsiyet, fiziki görünüş üzerinden ırkçılık, ayrımcılık yapılıyor.
Peki, ırkçılık toplumlarda ne kadar derine kök salmış durumda?

***

Bu yıl tuhaf örneklere tanık olduk.
İlk örnek Microsoft’un geliştirdiği yapay zekâ yazılımı “Tay”dı.
“Tay” internette insanlarla sohbet etmesi için geliştirilmişti. Genç bir kız gibi konuşuyordu. Güne “İnsanlar çok cool” diyerek başlıyordu. Sonra öyle bir değişim geçirdi ki... Hem de 24 saatte.
“Hitler haklıydı. Yahudilerden nefret ediyorum” demeye başladı.
Meğer Tay, insanlarla sohbet ettikçe öğrenen bir yazılımmış. Fakat böylesine harika bir yazılımı geliştiren süper zeki beyinler, ona insanlığın temel değerlerini öğretmeyi akıl edememişler. Cahil yapay zekâyı ırkçılar yoldan çıkarıverdiler. Microsoft Tay projesini hemen durdurdu.
Mart ayıydı.

***

Mayıs ayında Pulitzer ödüllü Pro Publica’nın haberi dikkat çekti. Meğer Amerika’da bazı eyaletlerde suçluların “gelecekte yeniden suç işleme olasılığı”nı hesaplayan yazılımlar kullanılıyormuş. Bu yazılımların belirlediği “skorlar” mahkemelere de iletiliyormuş. Kimi zaman yargılanan kişiler, eğer “gelecekte suç işleme olasılıkları” yüksekse, daha ağır cezalara çarptırılabiliyormuş.
Pro Publica bu yazılımlardan birinin siyahilere yönelik değerlendirmelerde ayrımcılık yaptığını ortaya koydu. Yazılım siyahilerin suç işleme oranını beyazlara göre çok daha yüksek hesaplıyormuş.

***

Üçüncü olay önceki hafta bir güzellik yarışmasında yaşandı. Yarışmada jüri olarak bir yapay zekâ yazılımını kullanmışlar: Beauty.ai.
Yapay zekâya, yüz ülkeden gönderilen 6 bin “özçekim” arasından en güzel kişileri seçme görevi verilmiş. O da 44 kişiyi seçmiş.
Fakat bir bakmışlar, yapay zekânın seçtiklerinin büyük çoğunluğu beyaz tenli. 44 kişiden sadece altısı Uzakdoğulu ve sadece biri Afrikalı.
Meğer “uzmanlar”, yapay zekâya güzelliği, derin öğrenme yöntemiyle öğretirken ağırlıklı olarak beyaz tenli kişilerin fotoğraflarını göstermişler.

***

İlk üretilen video kameralar da daha çok beyazlar tarafından kullanılacağı varsayımıyla beyaz tende en iyi sonucu verecek şekilde ayarlanıyordu.
Ayrımcı, ırkçı eğilimlere ilişkin örnekler artıyor. Yapay zekâyla uğraştıkça kendi kendimizle yüzleşiyoruz. Hem de en kötü yanlarımızla.
Irkçılık toplumlarda ne kadar derine kök saldı?
Irkçılığı yapay zekâ yazılımlarına bulaştırmaya devam edersek bunun gelecekte ağır sonuçları olur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları