Sınırsız, Sorumsuz, Denetimsiz MİT’e Doğru...

17 Nisan 2014 Perşembe

Meclis’te görüşülmekte olan MİT kanun teklifi, hayata geçmesi halinde önemli sakıncalar doğuracak bir metin. Toplumun geniş kesimlerinde kaygı uyandıran bu teklifin yaratacağı tehlikeleri şöyle sıralayabiliriz:
? İstihbarat teşkilatı sınırsız ve sorumsuz bir yetkiyle donatılıyor.
? MİT mensupları diğer tüm kamu çalışanlarından farklı biçimde yargı denetiminden muaf hale getiriliyor. Yargılanmalarının sadece ve sadece siyasi iktidarın takdirine bırakılması, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkeleri açısından giderilmesi imkânsız zararlar doğuracak.
? İfade ve basın özgürlüğü engelleniyor.
? Özel hayatın gizliliği tehdit altına girerken, kişisel ve kurumsal verilerin korunması ilkeleri ortadan kaldırılıyor.
? MİT’e verilecek her tür terör örgütü ile görüşme yetkisi sonucunda Türkiye uluslararası arenada ‘terörle işbirliği’ ithamları ile karşılaşabilir.

Meclis denetimi olumlu ama...
İktidar partisi AKP, başta Çankaya Köşkü olmak üzere kamuoyundan gelen eleştiriler üzerine “MİT faaliyetlerinin denetimi ile görevli olacağını” ileri sürdüğü bir Meclis komisyonu önerisini gündeme getirdi. ‘Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Denetleme Komisyonu’ ismi verileceği anlaşılan bu yapının ayrıntıları, kanun teklifinin Genel Kurul’daki görüşmeleri sırasında verilecek önergelerle bugün ortaya çıkacak.
Öncelikle demokratik bir hukuk devletinde devletin istihbarat ve güvenlik birimlerinin denetimi konusunda atılacak her adım önemlidir. Bunu belirtmekle birlikte, bu komisyonun nasıl oluşturulacağı ve hangi koşullar altında çalışacağı da, komisyonun kurulması kadar önem taşımaktadır. Kurulacak bu denetim komisyonunun işlevsel ve etkili olabilmesi için temel koşul ‘siyasi iktidarın etkisi altında bulunmamasıdır.’ AKP henüz önergesini vermemekle birlikte iktidar sözcülerinden bugüne kadar gelen açıklamalar Meclis Denetim Komisyonu’nun iktidar çoğunluğunun tamamen belirleyici olacağını gösteriyor. Bunun önüne geçilebilmesi için aynen Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda olduğu gibi Meclis’te grubu olan siyasi partilerden eşit sayıda temsilci alınarak bu komisyonun oluşturulması gerekir.
Yine hükümet sözcülerinin açıklamalarından, kurulacak denetleme komisyonunun görevinin, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun MİT çalışmaları hakkında hazırlayacağı raporu değerlendirmekten ibaret olacağı anlaşılıyor. Meclis’te bugün bu konu görüşülürken yeni kurulacak komisyonun gerekli gördüğü konularla ilgili bağımsız bir biçimde çalışmasının önünün açılmasında çok büyük yarar var.  

KART: ‘YENİ YEŞİL’LER YARATILACAK’
CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Atilla Kart da dünkü görüşmemizde MİT kanun teklifine ilişkin kaygılarını dile getirdi. Kart’ın teklifin maddeleri ile ilgili önemli vurguları şunlar: 
? MİT’in görev ve yetki alanı ucu açık, yasal kontrolü ortadan kaldıran bir biçimde genişletilmektedir. (Tasarının 3/a maddesi) 
? MİT’in mevzuatı adeta anayasa normu haline gelmekte, meslek kuruluşlarının, bankaların, odaların önüne geçmektedir. (3/b maddesi) 
- Meclis, basın ve toplum konuşamaz hale getirilmektedir. (3/c ve 8. maddeler) 
? 17 Aralık yolsuzluk operasyonun konusunu oluşturan “rüşvet, irtikap, görevi kötüye kullanma, ihale mevzuatına aykırılık” gibi suçlar eleştirilemez hale gelmekte, MİT korumasına alınmaktadır. (3/c maddesi). 
? MİT ile ilgili iddia ve suçlamalar karşısında cumhuriyet savcıları devre dışı bırakılmaktadır. (7. madde) 
?Rıza Sarraf ve benzerlerini rahatlatmak için tutuklu ve hükümlü bulunan yabancıların başka ülkeye iadeleri veya takas imkânı getirilmektedir. (7. maddenin son fıkrası) 
Kart, bu sakıncaları saydıktan sonra kanun teklifini hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “Hukuk sistemini ve demokrasiyi tümüyle yok eden bir tasarı. Reyhanlı ve Uludere olaylarında; Oslo görüşmelerinde; şike, Silivri ve KCK yargılamalarında; Mısır ve Suriye ilişkilerinde MİT üzerinden geçmişte sürdürülen suç ilişkilerine yönelik olarak af getirilmekte. Geleceğe yönelik olarak da yasal şemsiye sağlanmakta. Bir taraftan da 17 Aralık operasyonunun yönetimi tümüyle iktidarın kontrolü altına alınmaktadır. Bu tasarı hayata geçirilirse hukuk rejiminden derinleştirilen devlete sürükleneceğiz. ‘Yeni Yeşil’ler’ yaratılacak ve yasal himaye altına alınacaktır.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları