Sayekler: Doktor ahlakı ve CHP

19 Ekim 2016 Çarşamba

Türk Tabipleri Birliği, TTB, eski başkanlarından, aramızdan zamansız ayrılan Dr. Füsun Sayek’i anmak için 18 Ekim’de Ankara’da bir toplantı düzenledi. Beni de bu toplantıda “Meslek Ahlakı ve Dayanışma” konulu bir konferans vermek üzere davet ettiler. Dr. Füsun Sayek, yılmaz bir “Meslek Ahlakı” savaşçısıydı: Doktorların ve hastaların hakları, halk sağlığı için uygar üslubunu bozmadan çelik gibi, yılmadan mücadele ederdi.

***

Türk Tabipleri Birliği, TTB, eski başkanlarından, aramızdan zamansız ayrılan Dr. Füsun Sayek’i anmak için 18 Ekim’de Ankara’da bir toplantı düzenledi. Beni de bu toplantıda “Meslek Ahlakı ve Dayanışma” konulu bir konferans vermek üzere davet ettiler. Dr. Füsun Sayek, yılmaz bir “Meslek Ahlakı” savaşçısıydı: Doktorların ve hastaların hakları, halk sağlığı için uygar üslubunu bozmadan çelik gibi, yılmadan mücadele ederdi.

***

Füsun Sayek’in eşi, Prof. Dr. İskender Sayek, Hacettepe’nin eski dekanlarından; şimdilerde Türkiye’deki Tıp Eğitimini uluslararası standartlara ulaştırmak için akreditasyon çalışmaları yapıyor. Dekanken, beni davet edip Doğramacı’yı da en ön sıraya oturtarak bana konferans verdirmişti! Füsun Sayek’in iki kızından biri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü. Öteki kızı Aylin’in annesi için yazdığı metin, anma töreninde hepimizi ağlattı.

Konuşmamda insanlığın gelişme aşamalarının hemen hemen hepsini bir arada, aynı zaman diliminde yaşayan Türkiye’nin, bu hızlı değişmeden dolayı derin bir Anomi (kuralsızlık, ahlaksızlık) krizi yaşadığını, böyle zamanlarda meslek ahlakını savunmanın önemini anlattım. Doktorlar, avukatlar, yargıçlar, savcılar, polisler, gazeteciler gibi, özel ahlak kuralları olan meslek mensuplarının, çağımızın ideolojisi olan demokrasi ve insan haklarının egemenliği için dayanışmasının önemine dikkat çektim.

***

Konuşmamdan sonra, İskender Sayek ve Selin Sayek Böke ile sakin bir yere kaçıp CHP’yi konuştuk. Ben CHP’nin, özellikle iktidarda olduğu belediyelerde, ulusal sorunlar hakkında, küçük ama halkla bütünleşen çarpıcı mitingler düzenlemesi gerektiğini söyledim. Selin Sayek Böke, CHP’nin, Sivil Toplum Kuruluşları liderleriyle sıkı bir etkileşim programı uyguladığını belirtti ve AKP iktidarının ülkedeki demokratik ortamı baskılayarak işlerini nasıl güçleştirdiğini anlattı. Selin Sayek Böke’yi dinlerken, CHP’de tek çalışanın Genel Başkan Kılıçdaroğlu olmadığını, özellikle genel merkezin ciddi projeleri hayata geçirdiği gördüm. Ama yine de hem parti içinde tüm kademeler arasındaki eşgüdümün çok başarılı olmadığı hem de örgütlerin yeterince çalışmadığı konusundaki eleştirilerimi ısrarla kendisine aktardım.

***

Karşımda, CHP adına, iyi yetişmiş, ne dediğini bilen, çağdaş, kültürlü, demokrasiyi içine sindirmiş, Türkiye’nin aydınlık yüzünü temsil eden, çalışkan, bilinçli, genç bir kadın politikacı oturuyordu... Demokrasi ve insan hakları ideallerinin yılmaz savunucusu olan CHP’ye olan umudum arttı!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları