Olaylar Ve Görüşler

Özeleştiri mi, siyaset mi?

22 Ekim 2016 Cumartesi

Mehmet Ağar’a... 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle Meclis Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Mehmet Ağar, “Ben şube müdürlüğündeyken sol örgütlerin ardında Rusya var sanırdım. Meğerse sadece TKP’yi desteklermiş. Bu örgütlerin ardında batı varmış. Sol örgütler bizim sandığımızın tersine, zararsız, eline bıçak almamış insanlar çıktı. Kabul etmek lazım ki temiz fikir adamlarıydı... Solcuların şiddete bulaştığı ön yargısını yıllarca gözümüzde büyüttük.”
Doğru! Yıllar ve yıllarca sol ve sosyalist güçleri “Rus uşağı” olmakla suçladınız. “Komünistler Moskova’ya” sloganlarıyla ortalığı inlettiniz.
Moskova’ya gitmedik! Gidemezdik de! Dünya henüz ayrımsız bir şekilde insanlığın vatanı haline gelmemişti. Moskova’dakiler ise sözde ‘sosyalizmin yüce çıkarları’ ardında bütünün çıkarlarını esas alıyor, parça olan bizler için kıllarını dahi kıpırdatmıyorlardı. Arada sizin zulmünüze dayanamayıp sınırdan oralara kaçan göçen arkadaşlarımızı getirip size teslim ediyorlardı. Kısacası sizlerle iş tutuyorlardı. Hele Bulgaristan ile kurduğunuz “kirli” ilişkiler...
‘Büyüttüğünüz’ yanlarımıza gelince... Bu kadar basit mi? Yani sırf güvenlik ve benzeri nedenlerle mi onca kıyımı ve acıyı sol ve sosyalist güçlere yaşattınız?
Çiçeği burnunda bir Emniyet Müdürü olarak tarih sahnesine çıktığınız 1970’li yılları hatırlayınız. Milyonlarıyla sol toplum daha yaşanılır ve aydınlık bir Türkiye amacıyla hareket halindeydi. Kimsenin ‘silah’ diye özel bir derdi yoktu. Anadolu’dan geleneksel toplumun yükleriyle gelen ülkücülük iddiasındaki gençlere vatanı Rusya’ya sattığımız inandırıldı. Sizler polisten/derin güçlerden, onlar sokaklardan doğru sol ve sosyalist güçlere saldırdı. Kedinin bile üzerine o kadar gidersen tırmalar. Solun bir kısmı ister istemez silahlandı. Karşılıklı çatışmalar, ölümler yaşandı. Olaylar gerekçesiyle yasal düzen sertleşti, Türkiye istikrarsızlaştı ve en sonu 12 Eylül 1980 darbesi yapıldı. Ancak 1974 – 80 yılları arasında büyük çoğunluğu solculardan oluşan, sağıyla soluyla 5 bin genç öldü.
Ölenlerin, görüşlerinden bağımsız olarak vatanını kendilerinden fazla seven, memleketin en idealist gençleri olduğunu eminim sizde kabul edersiniz. Türkiye bunun hesabını hâlâ vermedi. Sizler o dönemin etkili ve 12 Eylül darbesi sonrasının ise zirvedeki emniyet müdürüydünüz. Adalet bakanı da oldunuz. Önyargılarınızı kabul etmekle fazlasıyla kırıp döktüğünüzü kabul etmiş oluyorsunuz.
Sovyet Rusya - Amerikan soğuk savaşında, Türkiye’nin egemen muktedirlerinin Amerika’nın yanında yer almasının bedelini bu gençler, aileleri, arkadaşları ve halkımız ödedi. 1970’lerde ve 1980 darbesi sonrasında sol ve sosyalistler güçlerin tasfiye edilmesi için türlü şiddet ve baskı yöntemleri uygulandı. Sonuçta sol tasfiye edildi. Sol hiçbir şey değildiyse toplumun vicdanıydı. Toplumun vicdanı tasfiye edildi.
Şayet ifadeleriniz kıyaslama yoluyla sadece darbecileri aşağı gösterme siyaseti değil de, tarih önünde bir tür özeleştiriyse, inandırıcı olma diye bir yükümlülüğünüz de olmalıdır: ‘Ne oldu, ne yaşandı’ bunu yaşanmışlıklarda sorumluluğu olan bir insan olarak kamuoyuna açıklasanız, her şey bir yana toprağın altındakilerin ruhunu bir ölçüde rahatlatmış olmazmısınız?..  

Celale ttin Can
78’liler Girişimi Sözcüsü



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları