Arif Kızılyalın

İleri Demokrasiden İleri Futbola...

19 Nisan 2014 Cumartesi

Garip bir ülkeyiz... Hatta, gariplikler konusunda dünyada eşimiz, benzerimiz yok. Neden mi? Açıklayayım! Biliyorsunuz özel yetkili mahkemeler 2007’den bu yana gazeteci, politikacı, asker, kulüp başkanı demeden toplumun birçok kesiminin canını yaktı. Bu yetmiyormuş gibi yürürlüğe girmek üzere olan MİT Yasası sayesinde, yarın öbür gün sorgusuz-sualsiz evlerimizden alınıp “Ziverbey Köşkü” benzeri yerlerde belki de işkenceye tabi tutulacağız. 2 hafta sonra 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmaya kalktığımızda kafamıza gaz fişeği yiyeceğiz. Mermi teğet geçmez ise sonumuz Berkin ile Abdocan’dan farklı olmayacak... Ve böylesine bir baskı rejiminde yaşarken ülkeyi yönetenler çıkıp, utanmadan, sıkılmadan “ileri demokrasi”den söz ediyor, biz de “kuzu kuzu” yiyoruz önümüzdekini! Şimdi diyeceksiniz ki, bunun sporla, futbolla ne ilgisi var.
Efendim, biliyorsunuz, dünden itibaren Türk futbolu “Passolig” adı altında elektronik bilet uygulamasına geçti. Gerçekten teknoloji harikası bir uygulama. Örneğin dünyanın 1 numaralı spor organizasyonu NBA (Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi) bu sistemi devreye sokamamış!
Şu an dünya futbolunun en parlak markası İngilizler, meşin yuvarlağa milyonlarca Avro döken İspanyollar, Avrupa’nın son dönemdeki parlayan yıldızı Almanlar, Fransızlar, kapalı devre maçlar oynayan İsviçreliler “elektronik bilet”i akıl edememiş!
Ama biz, yemeyip içmeyip elektronik bilet krizine girmiş; hem de devlet eliyle, yasa zoruyla zorunlu kılmışız futbol dünyasındaki “elektronikleştirmeyi”... Peki, tüm dünyanın henüz icat etmediği böyle bir yeniliğe ihtiyacımız var mıydı?
Bence yoktu!
Niye mi? Öncelikle çapımız belli. Ulusal takımlarımız dökülüyor, ligimizi ülke dışında tanıyan yok, Avrupa’yı geçtim, Asya’ya bile futbolcu gönderemiyoruz. FIFA ve UEFA sıralamasında da 3. dünya ülkesinden halliceyiz. Üstelik ülkemizde İstanbul, Bursa, Eskişehir dışında sadece 1 liraya bilet satıldığı halde tribünler boş kalıyor. Biletten para alınmadığı halde, üste sucuk - ekmek - ayran ikram edip, yine de stada seyirci getiremiyoruz.
Kitleleri kontrol altında tutalım diyecek olursanız; zaten, futbol yükünü sırtlayan G.Saray, F.Bahçe, Beşiktaş, Bursa, Trabzon, kombine bilet satıp, seyircisini adli olaylar kapsamında “kayıt altında” tutuyor!
Öyleyse? Öylesi yok! Diyor ki futbolu yönettiğini sanan ulema ile onların Ankara’daki patronları; elektronik biletle tribünlerdeki anarşi bitecek. Arkadaşlar, Sayın TFF Başkanı, Sayın Bakan, bu ülkede statlarda terör yok; tribünlerin dışında var. Ölümler, yaralanmalar, kavga, dövüş sokaklarda gercekleşiyor. Üstelik şu anki stat-kamera sistemi ile elinizdeki çekirdek poşetini yere atsanız, zaten stadın dışına çıkartılırsınız!
Parayı kontrol etmek için bu yolu seçtik derseniz; G.Saray-F.Bahçe-Beşiktaş yılda ortalama 35-40 bin kombine satıp, anlaşmalı bankalarla da elektronik kart organizasyonu yapıyor; alan memnun satan memnun! Gelelim loca satışlarına; 3 kulübün milyonlarca dolar geliri var localardan. 12 -24 kişilik özel alanlar 3 yıllığına kiralanıyor. Yeni uygulamaya göre locayı satın alan kurum ya da kişi 24 arkadaşının adını bildirerecek ama konuk davet edemeyecek! Yine, kısa süre ile İstanbul’a gelen futbolsever turistler, sırf Passolig ısrarı nedeniyle maça gidemeyecek. TC vatandaşları yetmemiş olsa gerek yabancıların da seyir özgürlüğünü kısıtlıyoruz!
TFF neyin peşinde? Ne gerek var, e-bilete, Passolig’e? İlla ki, Başbakan’ın yakın arkadaşının sahip olduğu bankanın iş hacmini mi artıracağız? Evet, görüldüğü gibi baskıcı rejimin adını ileri demokrasiye çıkartırsak, ülke futbolunu batıranların da, “dünyada eşi benzeri olmayan elektronik bilet” dayatmasını gayet doğal karşılar ve hatta, yüzümüz kızarmadan, “Futbolda çağ atladık” da deriz yakında!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 Nisan! 24 Nisan 2024
Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024
Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları