Comandante Fidel

28 Kasım 2016 Pazartesi

Fulgencio Batista’yı ne kadar anımsarsınız? 1 Ocak 1959’da Küba Devrimi’yle yıkılıp giden şu diktatör. Kendisi gibi eli uzunların yardımıyla Salazar’ın Portekiz’ine sığınmış, 1973’te İspanya’da yok olup gitmişti.
Bir de Fidel Alejandro Castro Ruz var. “Yoldaş Fidel”... 10 sene önce rahatsızlanıp başkanlığı bıraktığında bayram edenlerin heveslerini kursaklarında bıraktı. Küba’nın sert Caguarian ağacından aldığı lakabı uyarınca dimdik durdu. 90’lık Caguarian’ın gidişi, geçen nisanda Küba Komünist Partisi’ndeki son konuşmasında bizzat haber ettiği üzere oldu: “Yakında ben de gideceğim. Ancak Kübalı komünistlerin idealleri ve inançları bu dünya ve insanlığın hayrına işlemeye devam edecek.

***

Fidel, 20. yüzyılda en yüksek insanlık değerleri üzerinde bina edilecek farklı bir dünya için mücadele eden büyük bir devrimcidir. Dünyanın cehaletin kamçıladığı en derin adaletsizliklerinin bulunduğu bölgesinde bir adalet savaşçısıdır. O, Küba Devrimi’yle her şeyi tersyüz etti. Ülkesi emsal olmasın diye onca uğraşılmasına rağmen...
Küba, devrimin üzerinden 2.5 yıl geçmeden ABD destekli işgal girişimi yaşadı, sonrasında kuşatma ve 1 trilyon dolardan fazlasına patlayan ambargo. CIA, Fidel’i 638 kez öldürmeyi denedi, başaramadı. Castro’nun ifadesiyle “İşçiler ve köylülerin, alçakgönüllü insanların, alçakgönüllü insanlarla birlikte alçakgönüllü insanlar için yaptığı sosyalist ve demokratik devrimi” yıkamadılar.
Bugün Küba, lüksleri olmayan makul insanların diyarı. Dünyanın hiçbir yerinde olmadığı düzeyde konut, gıda, bedava ve kaliteli eğitim ve sağlık sistemi bulunan, işsizliğin yüzde 2.5’lerde olduğu, bal gibi siyasi katılımın bulunduğu, parlamentosunun yarısına yakınını kadınların oluşturduğu ülkedir.
Yarım yüzyılda insan hakları karnesini eleştirenler için malzeme yok değildir. Ancak Amerikalıların kendi nüfuzları altındaki diğer bölge ülkelerindeki idam mangaları, gulaglar, sivil katliamlar, on binlerce kayıpla kıyas dahi edilemez.
Yine son 5-10 senede dünya internet çağına geçerken Küba’da USAID’nin ZunZuneo gibi dezenformasyon projeleri üzerine çekilen duvar eksik değildir. Bu yeni fenomen de Küba Devimi’nin değerini azaltmaz.

***

Fidel’in Kübası’nın uluslararası dayanışması ise o kibirli diğerlerine üstün gelme arzusundan kaynaklanmamıştır. O, beka düşkünleri ve harislerle dolu dünyada, “Çocuklarımızı öyle yetiştirmeliyiz ki, tüm acil ihtiyaclarımız karşılandığında hedefimiz sırf bolluğun ötesine geçsin. Başlıca idealimiz ve görevimiz geride kalanlara yardım etmek olsun” diyebilendi. “Laf olsun torba dolsun hümanisti” değildi. Bu yüzden Fidel’in Kübası, bağımsızlık mücadelesi veren ülkelerde salt askeri desteğiyle değil, doktorları, öğretmenleri, tarım uzmanlarıyla var oldu. 1969’dan sonra 325 bin Kübalı sağlık çalışanı 158 ülkede çalıştı. Afrika ve Latin Amerika’da milyonlar okuma ve yazma öğrendi.
Fidel, Soğuk Savaş’ın ateş çemberinde Sovyetler’le elbirliği etti. Ama bu Bağlantısızlar Hareketi’ne desteğiyle “üçüncü yolun” öncülerinden olmasını engellemedi. Nelson Mandela’nın, Apartheid Güney Afrikası’ndaki 27 senelik esaretinin ardından ilk ziyaretini Küba’ya yapması da, bugün Cezayir’in onun için 8 günlük yas ilan etmesi de boş yere değildir.

***

Fidel, hür ve onurlu bir hayatı temsil eder. O, Wall Street Journal’da “Ülkem sadık müttefikiniz ve dostunuzdur” başlıklı makaleler döşenmemiştir. Bu yüzden Barack Obama’nın, 17 Aralık 2014’te Küba ile ilişkileri “normalleştirme” girişimini ilan ederken kurduğu “50 senedir aynı şeyi yapmayı tekrar ediyoruz ve artık farklı sonuç alabileceğimize inanmıyorum” cümlesi Amerikan kibrinin teslimiyetinin ifadesidir. Pes edildiğinin değil.
Batı yarıküredeki sol dalgayı kesmeye çalışan ABD, 2009’da Honduras’la başlayıp bu sene Brezilya’ya uzanan coğrafyada hayli yol katetti. Bu Fidel’siz Küba’nın Amerikan kapitalizminin değerlerine tümden teslimiyetinin “çantada keklik” olduğu manasına gelmez. Kübalılar ve insanlığın kolektif bilincinde böylesine silinmez izler bırakanların mirası öyle kolay silinmez.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları