‘Söz Uçar Yazı Kalır!’

29 Kasım 2016 Salı

Latince “Verba volantt, scripta manent (Söz uçar, yazı kalır)! diye bir deyiş vardır.

***

3 Ekim 2004 - Berlin’de Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, “Yılın Avrupalısı” ödülünü överek Sultan’a verdi. Sultan konuşmasında, “Türkiye’nin Avrupa’ya katılımı bir medeniyetler çatışmasına yol açmaz, birleştirici olur” dedi. Törende “Beraber yürüdük biz bu yollarda…” şarkısı, arya gibi söylendi.
Aynı gün Lüksemburg’da Hükümetler Arası Konferans ile Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerine başlandı.

***

16 - 17 Aralık 2004 - Brüksel’de AB Konseyi’nin “Genişleme” ile ilgili Doruk Toplantısına Sultan da katıldı. Sonuç Bildirgesi’nin Türkiye bağlantılı 18. maddesinde şöyle denildi:
“AB Konseyi, Türkiye’nin geniş kapsamlı reform sürecinde kaydettiği belirleyici ilerlemeyi memnuniyetle karşıladı, reform sürecini devam ettirmesine olan güvenini ifade etti. Konsey ayrıca, Türkiye’nin Komisyon tarafından belirlenen altı yasal düzenlemeyi yürürlüğe koyma yolundaki çabalarını etkin bir biçimde sürdürmesini bekler.
Siyasi reform sürecini geriye dönülmez kılmayı ve özellikle temel özgürlükler ve insan haklarına tam saygı açısından reformların tam, etkin ve kapsamlı olarak bir uygulanmasını teminat almak amacıyla, bu süreç, işkence ve kötü muameleye karşı sıfır hoşgörü politikasının uygulanması da dahil, Komisyon’un 2004 rapor ve tavsiyesinde kaygı kaynağı olarak belirlenen tüm noktaları ele alarak Konsey’e düzenli olarak rapor sunmayı sürdürmeye çağrılan Komisyon tarafından yakından izlenmeye devam edilecektir.
AB, reform sürecindeki öncelikleri ortaya koyan Katılım Ortaklığı temelinde siyasi reformlardaki ilerlemeyi yakından izlemeye devam edecektir.”
Bildirgenin 19. maddesi ise şöyle:
“AB Konseyi, Birliğe on yeni üye devletin katılmış olduğunu göz önünde bulundurarak, Türkiye’nin, Ankara Antlaşması’nın uyarlanmasına yönelik Protokolü imzalama kararını memnuniyetle karşıladı. AB Konseyi bu bağlamda, ‘Türk Hükümeti, müzakerelerin fiilen başlamasından önce ve Avrupa Birliği’nin mevcut üyeliğine dair uyarlamalar üzerinde anlaşmaya varılarak sonuçlandırıldıktan sonra, Ankara Antlaşması’nın uyarlanmasına ilişkin Protokolü imzalamaya hazırdır’ biçiminde Türkiye tarafından yapılan beyandan da memnuniyet duydu.”
Ankara’da “AB Fatihi” şöleni ile karşılanan Sultan, Kızılay’da kurulan kürsüde alkışlarla karşılanan konuşmasında “Hamdolsun tarih aldık…” dedi, şöyle devam etti:
“Bundan sonra şüphesiz önümüzde uzun, zorlu yollar var, unutmayın! Çünkü bundan sonraki çalışmalarımız, her attığımız adım, Türkiye’de yeni bir başarının oluşmasını temin edecektir. Ülkemizde demokrasi daha farklı biçimde güç bulacaktır. Ekonomi çok daha farklı biçimde performans ortaya koyacak. Türkiye çağdaş ülkeler arasındaki yerini almaya başlamıştır, alacaktır.”

***

Aradan 12 yıl geçti… O gün dolar 1.4 TL idi. Bugün 3.5 TL… Siyasal durumu Cumhuriyet okurları çok iyi biliyor. Kısa bir süre önce İngiltere başbakanlığından ayrılan David Cameron, “Bugünkü hızıyla Türkiye’nin AB üyeliği 3000 yılını bulur…” diye alay etti.
24 Kasım 2016 - Avrupa Parlamentosu, 2004 Bildirgesi’nin 23. maddesine dayanarak Türkiye’nin üyeliğinin dondurulması için “tavsiye kararı” aldı. Bu madde şöyledir:
“Aday ülkenin kişilerin özgürlük, insan haklarına saygı ve temel hakların korunması ve hukukun üstünlüğü gibi Birliğin temelini oluşturan ilkelere karşı ciddi ve sürekli bir ihlali olması durumunda, Komisyon kendi girişimiyle ya da üye ülkelerin 1/3’ünün isteğiyle, müzakereleri durdurma ve müzakerelerin yeniden başlatılması için koşullar koymak için tavsiye verme hakkını saklı tutar!”
AP’nin kararı “kendine gel” uyarısı niteliğinde… Sultan dinler mi? “Şu terbiyesize bak ‘yaptırım yaparım’ diyor. Her tarafın yaptırım olsa ne yazar? Herkes haddini bilecek! İç hukukumuz kimseyi ilgilendirmez!!!”
Siyasal hukuk konusunda bir temel ilke vardır: “İktidar bozar, mutlak iktidar mutlaka bozar!”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları