Tükenme tükensinler!

04 Aralık 2016 Pazar

Geçen hafta pazar yazımda sizlere gazetemize verilen “Alternatif Nobel” ödülünden, ödülü gazetemiz adına alan Zeynep Oral ve benim Stockholm’deki hallerimizden söz etmiştim. Şimdi biraz daha açalım, önce dönüş hikâyemizle başlayalım. Uçak dolu ama ben rastladığım 78 kuşağından devrimci bir arkadaşın yanında hemen mevzi alıyorum. Az sonra oturduğum yerin sahibi geliyor, şimdi ne olacak? Ama o da ne, erkek hostesimiz yüzünde geniş bir gülümseme “Cumhuriyet gazetesinden alınmayan birkaç kişiden biri Işıl Hanım, onun rahatını bozmak bize yakışmaz” diyerek, nazik bir biçimde yerin sahibini başka yere oturtuyor. Şöhretim gözlerimi yaşarttı ama biliyorum ki, bu ilgi ve şefkat gazetemize!
Artık kürkçü dükkânındayım, açıkça söylemek gerekirse, Batılıların, milletvekili, sokaktaki insan, yazar, hangi meslekten olursa olsun, ülkemizi anlamaları mümkün değil. Tıpkı benim gitmeden okuduğum Latin Amerika romanlarında yazarların fantezi yaptıklarını sanmam gibi. Gidince aklım başıma geldi, benim fantezi sandığım her şey gerçekti. Şimdi ben bir Batılıya, “Avrupa bize madik attı” sözünü nasıl anlatırım. Türkçesi g.te parmak atmak, bunun AB için söylendiğini ve söyleyenin de ülkemizin Başbakanı olduğunu gel de anlat!
Nasıl anlatırsın, bir kız yurdunda kızlar kaçmasın diye yangın merdiveninin kapılarının kilitli olduğunu, çevrenin ve çatının acayip yanıcı bir maddeden yapıldığını nasıl anlatırsın ve 11 kız çocuğunun yanarak öldüğünü nasıl anlatırsın! Hop derler ve ardından sorarlar “hükümet istifa etti mi” diye. Bunları yazarken bile mahcubiyetten yüzüm kızardı. Peki ya, hükümetten bir bakanın Ömer Çelik’in kızlarını yitiren annenin feryadına tamamen yabancılaşarak, “Loş ışıkta, romantik ortamı seviyorsun” dediğini nasıl anlatacaksın? Tek bir soruları olabilir, “Bakan acıdan delirmiş mi?”
Sonra dünyadaki bir ilkin bizim ülkemizde hayata geçtiğinden söz etmem gerekir. Onlara tane tane anlatmalıyım. Sağlık Bakanlığı’nın onayıyla ülkemizde “büyü bozma ve cin çıkarma hastanesi” hizmet vermektedir. Bu dünyada bir ilktir. Bilin! Bu cin hastanesi ünlü korku romanların yazarı Stephen King’in bile aklına gelmemiştir. Hadi ona bir kopya verelim. Belki kazandığı paradan bizi de görür.
Şu Batılılar gerçekten saflar. Takmışlar kafayı, FETÖ davasından iki kere müebbet hapisle yargılanan bir savcı nasıl olur, başka bir dava için iddianame hazırlar ve bu işleme nasıl konur. Şimdi orada duracaksın, dedim ya, siz bunu bir fantezi olarak görüp üstünde çok durmayın, biz de şöyle deriz: Olur böyle şeyler ve Türk polisi yakalar!
Gelir gelmez benim bile aklımın almadığı şeyler olmaya başladı. Cumhurbaşkanı insanları ellerindeki dolarları bozdurup altın almaya teşvik ediyor. O teşvik ediyor ama inadına vatandaş ha babam dolar alıyor. Şimdi elinde dolar olan, çok iyi bildiğimiz zevat acayip para üstüne para yığdı. Sanki bilhassa yapıyorlar, dolar aleyhine konuşup milleti dolara yönlendiriyorlar. Gelsin paralar.
Bir dangalak da bir tartışma programında Merkez Bankası’nı radikal bir devrim yapmaya çağırıyor. Radikal devrim şöyle olacak: Merkez Bankası elindeki döviz rezervinin büyük bölümünü piyasaya sürecek! O zaman dolar düşermiş. Hadi bu dangalağın sözünü dinleyip Merkez Bankası dövizleri piyasaya sürsün! Anın da eritilir. Yahu herkesi salak yerine koyuyorlar, bunu da Batılılara anlatamazsınız.
Ülkenin böylesine sessiz kalmasını ise hiç anlamıyorlar. Sonunda ben bir yol buldum, “Bizim su şebekesine antidepresan atılıyor, bu yüzden söyle sessiz ve sakiniz” dedim. İnandılar vallahi! Bu arada millete sarma sigara içmeyi ve herkesin kendi içkisini kendinin yapmasını öneriyorum. Slogan bile buldum: Tükenme tükensinler!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Alay ettiler... 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları