Cüneyt Arcayürek

Egemenlik RTE’nin Tekelinde mi?

24 Nisan 2014 Perşembe

23 Nisan milli egemenliğin kutlandığı gün.
Yok canım; RTE’nin tek başına egemenliği ele geçireceği ve uygulamaya hazırlandığı gün diye anılacak gelecekte bir gün
Kendini öyle bir konumda ve yetkilerle donanmış görüyor ki, getirmek istediği başkanlık sistemi ne ABD’deki ne de Fransa’daki başkanlığa benziyor.
ABD Başkanı hiçbir zaman kendisini Temsilciler Meclisi’nin ve Senato’nun üzerinde görmedi.
Üzerinde durduğu sağlık konusundaki, üstelik toplumsal değeri olan bir yasayı meclislerden geçirmek için kırk türlü takla attı
Uzun lafını kısası bizimki, başkan, diktatör olmaya adeta bağımlı bir başbakan olarak Çankaya’dan milletin tepesine binmek ve halk için, halk yararına diye uygulamaya koyacağı, kafasına göre önlemleri şak diye uygulamaya geçirmek sevdasında.
Ne yaptıysa doğru, ne düşündüyse gerçek olduğunu varsayan bu kafaya göre Millet Meclisi, önerilerini aynen kabul ederek yürürlüğe koymakla görevli.
Atayacağı başbakan ise var ile yokluğu her daim tartılaşılacak bir konu ama...
...Gül, RTE’nin giderek her gün nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını sıralayan koşullarını dikkate alarak, “ben yokum” dedi.

***

RTE öyle rahatladı, öyle rahatladı ki... Artık istediğı kıvamda başbakan olacaklar ya kendiliğinden piyasaya adlarını sürüyorlar..
...Ya da yalaka çevre RTE’nin sözünden çıkmayacağı hesabı yapılan kişilerin listelerini piyasaya vermeye başladı.
RTE de zaten Gül’le yapacağı konuşmanın bu kıvama girmesini bekliyordu.
Sanki piyasada dolaşan adlarla hiç ilgilenmiyormuş gibi, ağırbaşlı kişilere özgü bir tavır takınıyor.
Bence meclisler, yapma diktatörün emrinde herhangi bir toplumsal örgüt haline dönüşecek!
Bu memleket dört bir baştan RTE’nin emrine amade duruma geldikten sonra...
...bu kez RTE’den kurtulma savaşı başlatılabilirse...
Namık Kemal’in “yok mu kurtaracak bu memleketin bahtı kara maderini” söylemi…
...var imiş kurtaracak bahtı kara maderini diye Kurtuluş Savaşı’nı başlatırken halka seslenen bir Mustafa Kemal ara ki bulasın!

***

Basında aradım dün, ama RTE’nin 23 Nisan’dan çıkarak egemenliğin millette olduğunu, asıl amaçları açığa çıktıktan sonra yineleyecek bir mesajını bulamadım.
Neye yarar ki diye düşünebildi belki de.
Öyle ya; egemenliği temsil eden vekiller seçilip gelse de onlar adına tek başına Çankaya’dan ben yöneteceğim zaten, ne gerek var böyle söylemleri tekrarlamaya diye düşünüyor da olabilir.
Ya ne yazsın mesajında? Örneğin sayın halkımız yakın gelecekte egemenliğinizi ben temsil etmeye hazrlanıyorum mu desin yani
Diktatör Atatürk var ya; RTE’nin kurduğu laik cumhuriyet nedeniyle düşman kesildiği çağdaş Türkiye’yi kuran ve devrimleriyle iç dış hasımlarının bile alkışladığı Atatürk, şöyle demiş:
“Hükümetlerin icraatı kötü olup millet onu düşürmezse bütün kusur ve kabahate katılmış demekitir. Böyle bir millet de baskı altına alınmaya müstahak olur!”

***

Zaman o halkı değiştirdi. Bugün rüşvet aldıklarını açığa vuran kimi telefon kayıtlarına, evlerdeki tıklım tıklım parayla dolu kasalara, para sayma makinelerine, milyarlarca dolarla Avro’nun bulunmasına karşın sorumlu görünenleri himaye eden Başbakan’ı 30 Mart’ta halkımızın yüzde 43-45’i onayladı.
Yani, hükümet üyelerinin rüşvet ve yolsuzluk yapmasını sakıncalı bulmadı!
İşin eğlenceli tarafı, rüşvet alan oğullarla bakanların yaptığını belgeleyen artık rüşvetin dik âlâsı kanıtları, Başbakan montaj, düzmece diye günlerce savundu... Halkımız da, yahu bak şu işe, montaj ses kayıtlarıyla bakanlarımızı, hükümetimizi suçlu gösteriyor edepsizler diye birden yargı değişimine uğradı ve... ...hükümetin kötü icraatına ulusal iradenin yüzde 43’ü ortak oluverdi...
Bir anlamda Başbakan’la yağmurlu havalarda yürüyenler de artık herkesin bildiği rüşvet yollarında Başbakan’la hep birlikte yürümeye devam, dedi.

***

Zaten öyle zırt pırt dediği insanların meydanlara, sokaklara çıkarak kullandığı ifade özgürlüğüne kelepçe vurmaya hazırlandığını, yine millete bağlayarak şöyle açıklıyor:
“...Bu aziz millet artık sokaklarda polisle göstericilerin çatışmasını görmek istemiyor!..”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları