Bağış Erten

Mozaik değil beton

09 Aralık 2016 Cuma

Salı sabahı aklımdaki soru şuydu: Türkiye Avrupa kupalarında hiç üç takımla Mart ayını gördü mü? Baktım, yok. En iyi senaryo üzerinden bakarsak Şampiyonlar Ligi’nde bir, Avrupa Ligi’nde iki takımla Mart ayına çıkabilmek, ülke futbolu bu durumdayken tarifi pek de mümkün olmayan bir başarı olacaktı.
Ama Dinamo Kiev-Beşiktaş maçındaki hakem faciasıyla sütten ağzımız öyle bir yandı ki, Feyenoord maçını ‘endişeli modern’ gözlerle takip etmek kaçınılmaz oldu. Ne de olsa rakip Ajax ve PSV’nin domine ettiği bir ligde liderdi ve gol atmalara doyamıyordu. Ve deplasmanda ‘bizimkilerin’ ne yapacağı belli olmazdı. Ama daha ilk dakikadan bu korkuları tekzip etti Fenerbahçe. Hiç de faka basacak gibi değildiler. Erken dakikalarda gelen bir penaltı tartışmasına bile hiç prim vermediler ve kontrollü oyunu daha en baştan dayattılar. Gol, işte bu olgun oyunun ödülüydü. Yok daha doğrusu, rakip defansın ve Sow’un yeteneklerinin bir hediyesiydi ama biz oyunun da ‘hakedişi’ olarak kayda geçirdik.
Bu tok ve kendinden emin oyunun üzerine bir de Kjaer’in kafası girse bir anda maçın tatili gerekecekti. Gol olmadı ama Feyenoord’un özgüveni devrenin sonuna dek kendine gelemedi. İşte böyle anlarda ikinci darbeyi indirmek çok önemli. Devre bitmeden o da başarılsaydı, çok rahat bir ikinci yarı olacaktı.
Yeni devrede Kjaer-Skrtel duvarının üstüne Josef-Mehmet surlarını sağlamlaştırmak belli ki yetecekti. Çünkü bu temel, hakikaten beton etkisi yaratıyordu. Mozaik yaratmanın sırası değildi zaten. Odaklanması gerekeni doğru seçti Sarı-Lacivertliler. Başardılar da... Hep sağlam durdular. Hiç bozmadılar. Hiç gevşemediler. Takım olarak büyük bir iş başardılar. Neticede gruptan lider çıktı Fenerbahçe. Böylece üç takımla Mart’ı göreceğimiz kesinleşti. Hayırdır inşallah!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları