Devenin Yanıtı Gibi...

05 Ocak 2017 Perşembe

Kimi söylemler daha çok, yöneticilerin ipin ucunu kaçırdığı süreçlerde yinelenmeye başlanır. 59 yıllık gazetecilik sürecimde tanıklık ettiğim 43 hükümetten çoğunun yetkililerinin, başarısızlıkları yüzünden önünde sonunda söylemek zorunda kaldıkları söylem “Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz günler” olmuştur.
Ne yazık ki bu söylemi yineleyenlerden hiçbiri, istedikleri birlik ve beraberliğin kendilerinin söylem ve eylemleri nedeniyle gerçekleşmediğinin ayırdına varamamıştır.
Bu nedenle de çağrılar havada kalmış, hatta ayrışmayı daha da artıran bir ortamın sürmesine neden olmuştur.

***

Reina’daki toplukıyımın öncesinde ve sonrasında yazılıp çizilenler, dincilerin (dindarların değil) akıllarına eseni İslamiyetin kurallarına uygunmuş gibi gerçekleştirmeye çalışmalarının da yoğunlaştığını göstermektedir.
İslamiyet, görüntüde bir ibadet dinine indirgenmiş, güzel ahlaklı olmanın, dayanışmanın ve iyilik yapmanın da aralarında olduğu kuralları unutanlar olduğu anlaşılmaktadır.

***

İslamiyeti politika dışında önemseyenlerin büyük bölümü, zülfüyâre dokunmamak ya da çekindikleri için gereken uyarıları yapmaktan kaçınıyor.
İslamiyetin en önemli koruyucuları farzlardır. “Günlük hayatta ihmal edilmemesi gereken farzlar” diye tanımlananları da 54’tür.
İşte onlardan, doğrudan ibadet dışında kalanlarının kimileri:
9- Kanaat etmek.
16- Kuranıkerim’in hükmüne razı olmak.
22- Emanete hıyanet etmemek.
23- Daima Allah-ü tealadan korkup şımarıklık ve azgınlığı terk etmek.
27- Âleme ibret nazarıyla bakmak.
29- Dilini haram ve fuhuş (haddini aşan, kötü) kelimelerden korumak.
31- Hiçbir kimseyi maskaralığa almamak.
33- Her zaman sözüne sadık olmak.
36- Tartı ve ölçü aletlerini hak üzere kullanmak.
40- Nefsinin isteklerine tabi olmamak.
46- Kibirli olmaktan sakınmak.
48- Genç oğlanlara yakın olmamak.
50- Zulümle kimsenin malını yememek.
54- Boş yere yemin etmemek.

***

Hazreti Muhammed’in doğuşunu hicri ay takviminden alıp miladi güneş takvimine sabitlerler ama o takvimin başlangıcının kutlanmasına, gerçeği saptırarak karşı çıkarlar.
Yılbaşına karşıdırlar ama halkın güvenliği (?) için polisi bir Hıristiyan büyüğü olan Aya Nikola’nın kılığına sokup Taksim Meydanı’na dikerler.
Yaptıkları galiba şöyle özetlenebilir.
Deveye “Boynun neden eğri” diye sormuşlar. Devenin yanıtı da “Nerem doğru ki” olmuş...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları