Gizli oyu açık etmek!

13 Ocak 2017 Cuma

TBMM’de yapılan Anayasa değişikliği oylaması sırasında, gizli olması gereken oylarını göstere göstere kullanan iktidar milletvekilleriyle, bunu saptamak isteyen muhalefet milletvekilleri arasında çıkan olaylar ve muhalif bir kadın milletvekiline yapılanlar bütün ülkeyi etkiledi.
Ben en çok, zaten şiddetin pençesinde kıvranan toplumumuzda, bu tür olayların halkımıza kötü örnek olmasına üzülüyorum.

***

Bir anket yapsak ve hem halka hem de bunu yapan milletvekillerine sorsak:
“Bir milletvekilinin gizli olması gereken oyunu göstere göstere kullanmasının nedeni nedir”
1) Lider korkusu
2) Grup baskısı
3) Menfaat
4) Kendine güvensizlik
5) Demokrasiye inançsızlık
6) Anayasayı küçümseme
7) Güç gösterisi
8) Gerilimden, çatışmadan beslenme
9) Hepsi
10) Hiçbiri (Neden belirtiniz)
Ne sonuç çıkar acaba?
Ve halkın verdiği yanıtlarla, oylarını göstere göstere kullanan milletvekillerinin yanıtları arasında ne fark olur?

***

Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’ni kaldırıp, yürütme, yasama ve yargı erklerini tek kişinin emrine veren bir referandumu “demokrasi” ve “milli irade” adına halkoyuna sunamazsınız...
Çünkü böyle bir adım, hem “demokrasinin” hem de “milli iradenin” ortadan kaldırılması, her iki kavramın da tek kişinin iradesine ipotek edilmesi anlamına gelir.
Bu nedenle, yukarıdaki soruyu kendime sorduğumda aklıma gelen olasılık şu oluyor:
Acaba yapılan bu değişiklik insanların vicdanlarını rahatsız ettiği için mi “grup baskısı” gündeme geliyor?

***

Yıllarca İstanbul Barosu başkanlığı yapmış olan değerli hukukçu Turgut Kazan, TBMM Başkan Vekili’ne gönderdiği mektupta, Anayasa Mahkemesi’nin eski bir kararını anımsattıktan sonra şöyle diyor:
“Demek oluyor ki, GİZLİ OYLAMA mutlak bir yöntem kuralıdır. Asla vazgeçilemez, ihmal edilemez, ihlal edilemez.
Eğer ihlal edilecek olursa, bu ihlal şekil yönünden yargı denetimine tabidir.
AYM’nin önceki kararında belirtildiği gibi, çirkin üsluplarla bağıra çağıra yapılan açıklamalar, YEŞİL ve KIRMIZI pulları gösteren fotoğraflar ve tutulacak tutanaklarla bu ihlal kanıtlanırsa, iptal gündeme gelir, gelmesi gerekir.
Bu nedenle, oylama gizli yapılmıştır açıklamasıyla sorun çözülmüş olmayacağı gibi, gizliliği ihlal eden örnekleri tespit ve görüntüleme girişimlerini önleme çabası da kesinlikle doğru değildir. Çünkü ihlalleri tespit önce başkanlığın, sonra her milletvekilinin görevidir.
Doğru olan, zil çalarak çağırma sistemini, oy verme yerinde toplanılmasını, bu yolla baskıya dönük bir kontrol kurulmasını önceleyecek şekilde uygulamak ve oylarını açıklayanlarla / açıklamaya zorlayanları başkanlık divanınca bizzat saptayıp tutanağa yazdırmaktır.
Aksi halde, çok ciddi bir ihlal ve iptal sorunu yaşanacağını belirtiyor, bilgilerinize sunuyorum.”

***

Tarihi günler yaşıyoruz...
Unutmayalım:
“İktidar yozlaşır, mutlak iktidar mutlak yozlaşır!”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları