Yahya’nın Gambiya’sı

20 Ocak 2017 Cuma

Gambia’yı bizim kuşak çocukluğumuzun “Kökler” dizisinden anımsar. Alex Haley’nin romanından uyarlanmış olan “17 yaşında anayurdundan kopartılıp Atlantik’i aşarak” Yeni Dünya’ya götürülen ve köle olarak satılan “Kunta Kinte”nin, nam-ı diğer “Toby” ve ailesinin yedi kuşak hikâyesidir. Türkiye ve dünya ahalisinde bir kuşağın kölelik ve sömürgeciliğe tepkisi ile siyah Afrika’ya sempatisini bu dizi beslemiştir.

Kökler”le öğrendiğimiz Gambiya, bugün gözü iktidar hırsıyla dönmüş bir liderle anılıyor: Yahya Jammeh. Bir sene önce “İslam Devleti” ilan ettiği ülkesinde seçimi kaybedince, sonuçları tanımayıp OHAL ilan etti. Ülke iç savaş ve dış müdahale tehdidi altında. Muhalefeti ezen Yahya’nın dilinden düşürmediği baş retorik “dış güçler”.

***

Gambia’nın nüfusu toplasanız 2 milyon. Afrika’nın batısında kocaman Senegal’in içinde kıvrıla kıvrıla Gambia Irmağı boyunca uzanan minicik bir ülke. Başkan Yahya’nın “haklı” olduğu nokta “dış güçler”e aşina olunması. Ama nasıl aşina?

Gambia, Britanya’dan bağımsızlığını 1965’te kazandığında, Londra’daki Kraliçe’nin en tepede olduğu meşruti monarşi altında başbakan tarafından yönetiliyordu. 1970’te referandumlarla sistem değiştirdi, başkanlığa geçildi. İlk başbakan Sir Dawda Kairaba Jawara da başkan oldu. Başkanlık sistemi ne Jawara’ya ne ülkesine hayır getirdi. Jawara 1981’de darbe girişiminden eski Fransız sömürgesi “büyük ağabey” Senegal’in askeri yardımıyla kurtulabildi. Sonrasında 1982’de Gambia, Senegal ile konfederal yapıda birleşti. 1989’a kadar da silahlı kuvvetler ve ekonomik yapının birleştiği Senegambia’yla birlikte anıldı. Sonra ipler koparıldı.

***

Bugün iktidar hırsıyla yanıp tutuşan Yahya Jammeh de başa, 1994’te Başkan Jawara’ya darbe yaparak geçmişti. O vakitler henüz 29 yaşında bir teğmendi. Anayasayı askıya aldı, sınırları mühürledi, OHAL uyguladı, muhalefeti yasakladı. Gerekçesi yolsuzluk ve demokrasi yokluğuydu, hiçbirine deva olamadı. Darbe sonrası kendi partisini kurup başkan seçilmesinden beri 22 senedir ülkeyi yönetiyor.

2000’lerin ilk 10 senesinde “liberal demokrasiye” meyletmişliği de var. Tabii bağımsız yargı, hesap soracak bir parlamento, kuvvetler ayrılığı ve kurumsal demokrasinin olmadığı bir ortamda, 2002’de sınırsız seçilebilme kararını parlamentodan geçirtmişti. Suud ve Katar’ın müttefikliğinde yöneldiği zaten “İslami” rejimdi. Başkan Yahya, Aralık 2015’te ülkesini “İslam Devleti” ilan etti. Önce bunun kadınların giyimlerine kısıtlama getirilmek için kullanılmasına izin verilmeyeceğini söyledi. Birkaç ay sonra çalışan kadınların saçının açık olmasını yasakladı, “kadınlar saçlarını toplamalı ve düzgünce örtmeli” ifadesinin yer aldığı bir kararname imzaladı.

***

Yahya darbeyle geldiği için ordudan hep şüphe etti, muhalifleri ve gazeteciler üzerindeki baskı politikalarını eksik etmedi. 1994’ten 2000’lerin ortalarına kadar dört darbe girişimi olmuştu. ‘Afrika sarmalı’ yürürlükteydi. 2014’deki girişim demokrasi mücadelesini daha da gömen baskı politikalarının aracı kılındı. Başkan Yahya’nın hesaplamadığı seçimle iktidardan gitmekti. 1 Aralık 2016’da yani 1.5 ay önceki seçimlerde muhalefet koalisyonunun adayı Adama Barrow’a yüzde 45’e 36 oranıyla yenilince kızılca kıyamet koptu. Zaten “İslam Devleti”ni ilan ederken, “Gambiya’nın kaderi, Yüce Allah’ın ellerindedir” demişti. Dolayısıyla sandık sonuçlarını tanıması için gerekçesi de yoktu. Seçimlerde “usulsüzlük yapıldığını” öne sürdü, yargıya gereken talimatı verdi. OHAL ilan etti, parlamentosuna da görev süresini üç ay daha uzattırdı.

Devlet televizyonundan halka seslenip dış güçlerin egemenlik, barış, güvenlik ve istikrarlarına tehdit oluşturduğunu söyledi. “Her türden itaatsizlik yahut kamu düzenini bozmaya yönelik eylemler yasaklanmıştır” dedi. Bir ara TSK’nin de eğittiğini bildiğimiz güvenlik güçlerinin kanun ve düzeni tesis edeceğini belirtti.

Gambia şimdi dün yemin ederek göreve başlaması gereken seçilmiş başkan Adama Barrow’un yardıma çağırdığı Afrika Birliği ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) olası müdahalesinin gölgesinde, iç savaşın eşiğinde.

***

Siyasal İslamcı zihniyetten toplumlarını yönetme ehliyeti pek çıkmıyor. Bu zihniyet kurumsal demokratik sistem üretmiyor. Mutlak iktidar arzularının sonu ise dünyanın hiçbir yerinde hayra olmuyor. Gambiya sadece bir örnek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları