Güven ararken tek adam diktatörlüğüne..

24 Ocak 2017 Salı

Meclis’in kendi bindiği dalı kesme içerikli, AKP-MHP milletvekillerinin, bal gibi de “havuç-sopa” taktikli oy iradelerinin ellerinden alınması, “açık oylama” yöntemli karara dönüştürülebilmiş, ortaya çıkarılmış referandum metninin, Türkiye tipi tek adam diktatörlüğü içeriğine yönelik bugüne kadar söylenenlerle birlikte bundan sonra söyleneceklerin de kıymeti harbiyesi olmayacak.. Nasılsa siyasetin üst katlarına tırmanabilmiş yöneticiler, bakanlar da içinde oy kullanan milletvekilleri için, ölçü laik Cumhuriyet rejimi, hukuk devleti düzeni, demokratik kaygılar belirleyici olamıyor..
Şeytan hep ayrıntıda gizlendiği için gözlerimizin önünde yaşatılan sürecin, sözde milletin vekili olarak seçilmiş bireylerin oy kullanma iradelerinde güdüleyen ayrıntılara bakmak gerek.. Neden en yüzsüz boyutları ile, oy kullanırken uymak zorunda oldukları “gizli oy” hükmünü göstere göstere, kabadayılıkmış ya da Liderliğe, yer alınmasına gerek duyulan parti disiplinine bağlılık, sadakat, bir tür tersinden tutarlılık kanıtlanmasına dönüştürdüler? Kürsüden Meclis adına duyuru yapmak zorunda olan Meclis Başkanlığı’nın, AKP-MHP sorumlu yöneticilerinin, sık sık yinelemek zorunda kaldıkları “oylama gizlidir, lütfen uyunuz..” uyarılarının sahnelenmesinde kara komediye ortam yarattılar?..
En çok da FETÖ’cü damgalanmasına hedef olabilecekler ya da Liderliğe sadakatlerinden kuşku duyulabileceklerin öncelik yapmak zorunda kaldıkları şovların ezikliği, öfke patlamalarında, kadın milletvekillerinin bile, ülkemizin Meclis’ine hiç yaraşmayan, çok kaba, çirkin kavgaların yaşatılmasına öncülük yaptılar? Oylamaların kritik süreçlerinden birinde Başbakan rahat rahat, sonra kurulacak hükümetlerde MHP’li kadroların önlerinin açılacağı sözünü açtı.

***

Havuç-sopa yönteminde daha da etkili olabilecek, “Erken seçim yok, referandum var..” sözü verilip durulurdu. Dahası aynı zaman dilimleri içinde TSK, yargı, kamu kadrolaşmaları içinde FETÖ’cü operasyonlarının yeni şiddet dalgaları ile birlikte, yeni yargısız infaz içerikli tutuklamalar, hızla hazırlanan ürkütücü senaryolu iddianamelerin haberleri yoğunlaştı. Satır arası şeytani ayrıntılara bir başka örnek ise yakın tarihlerde siyaset ayağına sıranın gelemeyeceği üzerindendi.. Havuç ikram edilen milletin vekilleri, sopa cezasından kurtuldular mı? En azından seçildikleri dönemin milletvekilliğini sürdürebilme güvencesine kavuştular mı?
Dikkatinizden kaçmamış olmalı.. Referanduma giden yolun açılmasında AKP ve MHP’li milletvekillerin oyları ile karar alınabilmesinin hemen ardından yapılan ilk duyurumların içinde, Cumhurbaşkanlığı eğilimi ile atılacak ilk adımın, referandum sonrası AKP’nin başına geçme icraatının olacağı bilgilendirmesiydi. Önceliğin parti başkanlığının olacağı duyurusunun, AKP örgütü içindeki anlamını biliyor musunuz? Bilmeyenler ya da aklına getirmeyenlere, pek çok AKP uzmanı, yandaş kişilerin yeri geldikçe altını çizip durdukları gerçeği anımsatalım.. Hangi konuyla ilişkili olursa olsun, Erdoğan Liderliğinin sırrı hep, “AKP örgütlenmesine bire bir, en alt kadrolara, üyelere, seçmene ulaşma becerisi, gücü..” olarak anlatılır. Özellikle de bilinçlere kazınması istenir. Zaten 15 yılına varmış İktidarları icraatlarının somut sonuçları ile sabittir.
İlk akla gelen, biadı da çok çarpıcı açıklayabilen milletvekili, parti yöneticileri belirlenmesi çalışmalarını örnek alabiliriz. Teke tek isim belirlemesi, çıkarılması, ödüllendirme-cezalandırmada mutlak iradeyi AKP’liler o kadar iyi bilirler ki.. Yandaş sermaye, medya gruplarında yaşananlara bizlerin bile uzaktan tanıklıkları yeterince öğretici.. Bu köşenin düzenli okurları özellikle AKP’nin 12 Eylül referandumu sonrası İktidarları icraatlarında “havuç-sopa” yönteminin göstere göstere uygulanması gereksiniminin artması üzerine sayısız örneğe tanıklık etmişlerdir.. Sözün kısası bir sonraki seçimde Meclis’te olamayacaklar için kendi seçildikleri dönem için de olsa milletvekili kalabilmek, sonrasında çizildiklerinde özel yaşam, iş bulmada aforoz edilmemek çok ama çok önemli, yaşamsaldır.
Liderliğin tek adam diktatörlüğüne acil gereksinimi ise belki de çok daha yaşamsal olabilir.. İpler elden ya kaçarsa?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları