F.Bahçe şampiyon oldu, kutlarım, hak ettiler ve kazandılar. Sezon başından bu yana kendi adıma büyük iddialarla ortaya koyduğum tezim kanıtlandı. Başta Ersun Yanal’ı sindiremeyenlerin söylemleri, diğer kulüplerin hızlı (!) transferleriyle başkanı tutuklu ve cezası olan bir F.Bahçe’nin şampiyon olamayacağını savunanlar şimdi kâğıtlarının önyüzüne bakmaksızın arka sayfalarına methiyeler düzüyorlar. Bu son aslında hiç unutulmayacak. Çünkü sözde ceza sayılan bir uygulamanın getirisi Şükrü Saracoğlu kadın ve çocuklarla şenlenen güzel manzaraya şahit olurken hanımlarımızdan bir kez daha özür dilesek yeridir. Çünkü onlar ceza olarak o tribünlerde erkek egemenliğini ilan etmeye gitmediler ama mana farklı! Tüm stat ile dışarıdaki kalabalık ötesi ülkenin her yanında kutlanan ve alkışlanan şampiyonluktur F.Bahçe’nin nisan şampiyonluğu! Geceye gölge düşüren tahripçilerin G.Saray mağazasına saldırısı ise nefret ötesi terörün ve onun için fırsat kollayanların gerçekten suçudur, lanetliyorum...
Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılmanın kıyısında dolaşan Beşiktaş ve G.Saray’ın “ikramcı” 90 dakikaları devam ediyor. Bu kez Beşiktaş önceden belirttiğim bir gerçeği sahaya yansıttı ve Sivasspor’a yenildi. Zira maçı geçen hafta yaşadıkları “gece kuşları”nın kurşunlu olayında kaybetmişler; daha önce de bu gerçeklere önlem almamanın getirisiyle farklı yenilgi yaşatmışlardır. Ne kadar ayıp! Sahaya herhangi bir kadro çıkarsalardı yine aynı sonucu alabilirlerdi. Ne taktik, ne de maçı kazanacak derli toplu bir atak ve kalite ortaya koyamayan Beşiktaş yukarıdan aşağıya ayıp etmiştir! Sezon başından bu yana her şeyi iyi gösterme yarışı yapanlara karşı duruş koydum şahsen ve hatırlattım uyarılarımla. Karşıtlarım bunu sevmeyebilirler ama sorumlu olarak cevabını vermesi gerekenler vardır sanırım. Acemi ve duygusal bir teknik adam ile menajerini “devrim” kabul edenlerin ortaya koydukları bu sıradan gerçeği Beşiktaş’ın forması zaten elde eder, bu kadar da teşrifatçılık yapmazdı.
Lig bitiyor. Tek yıllık imzayla takımı şampiyonluğa taşıyan Ersun Yanal’ı tartışan zihniyetle, başarısız olabilecek bir görüntü veren Beşiktaş’ta Bilic’in devrimci gösterilmesi; Mancini’nin işini bilmemekle suçlanması oynanan lig kadar önemli değerlendirmelerdir. Bir de “e-bilet” uygulamasının son haftalara taşınması şaşkınlığı, futbol tutkunlarına eziyet oldu desek ayıp olmaz değil mi? Sonuçta şampiyonu belli ama Avrupa kupalarına katılanları netleşmeyen bir sondayız. Bu bizim ligimiz ve kimse buna yorum getiremez. Tek kahraman galiba Aziz Yıldırım olmuştur mücadelesi ve bilinen sonuyla... Onu da kutlarım gösterdiği lider duruşundan dolayı...