Nazizm… Kemalizm… Rabiaizm… (3)

14 Şubat 2017 Salı

1933… Adolf Hitler, “memurluk” kavramını irdeleyen bir yasa çıkarttı. Yasaya göre “Aryan (Ari) kökenli olmayan (Yahudiler) memurlar” dinlendirilecek ve “milliyetçi devlete yardım etmeyenler” ise görevden el çektirilecekti…
Binlerce memur, “bilim insanı” görevden alındılar. Bilim insanları, başta İsviçre olmak üzere, başka ülkelere göç zorunda kaldılar.
14 Eylül 1933… Maarif Vekili Dr. Refik Saydam, 14942 sayılı kararname ile Türkiye’de görev yapmak isteyen Alman bilim insanlarına, elçiliklerimiz aracılığı ile sözleşme imzalama yetkisini sağladı.
17 Eylül… Üç gün sonra Prof. Albert Einstein, Başvekil İsmet İnönü’ye gönderdiği mektupta, “40 Alman bilim insanının Türkiye’de görev yapmalarının sağlanmasını” rica etti…
4 Ekim… Türkiye’nin İsviçre Büyükelçisi Cemal Hüsnü Bey, Alman bilim insanları ile sözleşme imzaladı.
1935… 1. Dünya Savaşı’nda Ruslara esir düşen Ernest Reuter, Hitler iktidara geldiğinde, Magdeburg belediye başkanı idi. 1939’da Ankara’ya geldi, o günkü adıyla Siyasal Bilgiler Mektebi’nde, 1945’e kadar “şehircilik dersleri” verdi. 1948’de Batı Berlin’in belediye başkanı oldu.

***

14 Mayıs 1950… Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün çok partili demokratik yaşama geçişi öngören yasası ile seçimi kazanan Demokrat Parti (DP) iktidara geldi.
29 Mayıs… Başbakan Adnan Menderes “Sadece millete mal olmuş inkılapları saklı tutacağız!” dedi, irticaya ilk yeşil ışığı yaktı!
6 Haziran… Menderes, Genelkurmay başkanını, kuvvet komutanlarını, bazı generalleri görevlerinden aldı.
16 Haziran… Menderes, ezanın Türkçe yerine Arapça okunmasını yürürlüğe koydu.

***

23 Ocak 1956… Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) Fikir Kulübü’nde düzenlenen açık oturumda, TBMM’de görüşülen “Üniversite Yasa Tasarısı” tartışıldı.
Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu: “1946’da kabul edilen üniversite muhtariyeti bugün zedelenmekte ve 1946’dan geriye doğru gidilmektedir. Bir memleketin kalkınması için her şeyden önce ilmin kalkınması lazımdır. 6435 sayılı kanun tasarısı değişmedikçe memlekette ilim kalkınamaz. Demirci Efenin kırk sene önce söylediği gibi, ‘Bir memleket ya ilimle, ya zulümle idare edilir!’”
Doç. Aydın Yalçın: “Üniversite muhtariyeti meselesi, Türkiye’de demokrasi olsun mu, olmasın mı meselesidir. Vatandaşlar istediklerini serbestçe söylesinler mi, söylemesinler mi, meselesidir!”
Doç. Muammer Aksoy: “Üniversitenin mevzuu bilgi hamalı yetiştirmek değildir. Kafa yetiştirmek, her meselede kendi fikrini söyleyen fikir adamı yetiştirmektir. Üniversite talebesini bu şekilde yetiştirebilmek için, hocanın fikirlerinden dolayı, hiçbir tazyike maruz kalmaması lazımdır…”
24 Ocak… Menderes, bu söylemlere karşı “Üniversitenin bu durumu karşısında, hükümet asla seyirci kalmayacaktır. Çanlarına ot tıkamayı biliriz. Ve tıkayabilecek durumdayız!” dedi…
26 Şubat… Prof. Dr. Osman Okyar’ın Cumhuriyet gazetesindeki makalesi hakkında Menderes’in yorumu şöyle oldu: “Üniversiteleri yeni kanuna tabi tutma zarureti ortaya çıkmıştır. Bunda asla tereddüt etmeyeceğiz. Üniversiteler içinde mevcut klikleri temizleyecek hükümleri de getireceğiz!”
Menderes’e yanıt CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’den geldi: “Demokratik rejimi geriye çevirmek herhangi babayiğidin harcı değildir. Kim buna teşebbüs ederse, daha o günün akşamı dünya başına zindan olacak, kendisini, arkadaşlarını ve teşkilatını bir kâbusa atacaktır!”
3 Mayıs… Menderes, muhalefete gözdağı vermek amacıyla, 6 üst düzey yargıç ve Yargıtay üyesini zorla emekli etti.
7 Haziran… Basına sansür ağırlaştırıldı, altı ay mahkûmiyet alanların gazetecilik yapamayacakları kuralı getirildi...
27 Haziran… Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu değiştirildi, partilerin açık hava toplantıları engellendi. Yasanın 13. maddesince suç sayılan bir toplantının dağıtılması için, “hedef göstermeden ateş açmak” yetkisi öngörüldü.
11 Temmuz… Ara seçimler, muhtar seçimleri, TBMM’nin açılışı ertelendi, ülkenin diktatörce yönetimi başladı. (Devam edeceğiz)  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları