Feyzi Açıkalın

Çok müteşekkiriz ama…

16 Şubat 2017 Perşembe

Önemli turizm merkezlerinden birisi olan Alanya’dan, Alanya Ticaret Odası (ALTSO) başkanı liderliğindeki bir heyet Turizm Bakanı Nabi Avcı’yı ziyaret etti. Toplantıda Bakan Avcı’ya, turizmdeki krizden bölge halkının zarar görmemesi için alınması gereken önlemler konusundaki öneriler ve istekler iletildi.

Alanya turizminin üç ana bileşeni Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Alanya Tanıtma Vakfı (ALTAV) ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB)’ın başkanlar düzeyinde temsil edilmediği heyette, AKP’ye yakınlığı olan turizmciler dikkat çekti. İsteklerin yerine getirilmesinde iktidar partisine olan yakınlık çok önemliydi. Ama Bakan Avcı’nın bir ay önce, genel bütçenin ancak binde 55’iyle çalışan bir bakanlık olduğundan yakınarak, elinden gelebileceklerin sınırlı olduğunu söylemesini unutuyorduk…

Tabii ki iş insanlarının, sektörün en tepesiyle ilişki kurması her türlü övgüye değerdir… Aynı şekilde, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun, Ukrayna’dan turist gelişinde kimlik belgesi ile giriş kolaylığı sağlama görüşmelerini de şükran duygularıyla karşılıyoruz… Şehirlerimizi ve ülkemizi bilinen olumsuz koşullarda dahi yurt dışındaki fuarlarda temsil edip, tanıtım çabalarında olanlara da minnet borçluyuz…

Telefonuyla eşsiz Alanya manzaralarını sosyal medyada paylaşıp, konukları Alanya’ya davet edenlere de… Uluslararası düzeyde spor organizasyonu yapıp, ülke tanıtımına katkı vermeye çalışanlara da…

Ammaaa… Bu arada merak da ediyoruz; Ankara’ya giden heyetten bir kişinin de çıkıp, krizin siyasi boyutu, yani Avrupalının neden gelmek istemediği konusundaki gerçekleri bakana aktarıp aktarmadığını… Yabancı tur operatörleri ile ikili görüşmelerinde, kendilerine fısıldananları içtenlikle bakana iletme cesaretini gösterip göstermediklerini…

Bakana en büyük iyiliği yapmayı denemişler midir? Yani siyasileri çevreleyen, kendilerine ulaşılmaz kılan kabuğu kırıp, krizin gerçek nedenini anlamalarını sağlayacak bilgileri o samimi ortamda dile getirebilmişler midir?

Bakan Çavuşoğlu’nun Ukrayna ile sağlanan anlaşmanın hemen sonrasında, “Sırada Rakka var!” diyerek savaş ajandası sunmasındaki yanlışlığı; Bir il başkan yardımcısının “ ‘Hayır’ çıkarsa iç savaş olur” ; Başbakan yardımcısının “Terör ancak ‘evet’ ile biter” anonslarının günümüz dünyasında nasıl yankılanacağını söyleyebilmişler midir?

Avustralya merkezli Ekonomi ve Barış Enstitüsü’nün hazırladığı Küresel Barış Endeksi, Güvenlikli Ülkeler sıralaması yapıyor. Buradaki 163 ülkede arasından 145. liğe inmişiz… Uluslararası Şeffalık Örgütü’nün 2016Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 9 basamak birden düşerek 176 ülke arasından 75. liğe gerilemişiz… ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un Dünya Özgürlükler Raporunda yer alan 195 ülke arasında en çok gerileyen Türkiye olmuş…

2017 yılında yabancı tur operatörlerine verilecek uçak başı destek dün Resmi Gazetede yayımlandı. Kimse, 2016 ödemelerinin Haziran’dan sonraki kısmının neden hala yapılmadığını yazmıyor! Yalnızca bir acentenin 2015’de 185 bin, 2016’da 110 bin olan satışının, 2017’de 60 bin olarak  kalacağı tahminini baz alıp, yorum yapmıyor. Uçak iptalleri konusunda keza…

Sezonun başlamasına bir ay kala, ABD’nin savaş planı gereğince baltalar elde naralar atan, terörü bir tehdit nesnesi olarak anons etmekten çekinmeyen ülkeye konukların gelmesini beklemek biraz safdillik oluyor. Gelmeme gerekçesini yalnızca terör değil ama “Ülkenin siyasi iklimi!” olarak gösteren Avrupalı, kendisine “Ey Batı!” diye seslenildiğinde, “Efendim” niyetine bir böyle yanıt veriyor. Ülkemize gelmiyor, bisiklet turumuza katılmıyor. Ama cezalanan yalnızca biz, halk(!) oluyoruz…

Marka Diplomasisinde kültür, eğitim, bilim, sanat gibi konularla birlikte “soft” yani “yumuşak güç” olarak algılanan turizmin, artık “kaskatı”, “dipdiri”, “sem sert”; nasıl adlandırırsanız adlandırın, farklı bir güç olarak Türkiye’de yaşamsal bir rol oynamakta olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor. Başta da siyasal iktidarın…

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları