Şubatta yaz aylarını anımsatan bir pazar günü. Oysa bu havalar, hastalığa davetiye çıkarıyor. Fenerbahçe’de asıl önemli olan çarşamba gecesi Krasnodar ile oynayacağı rövanş karşılaşması. Lig maratonunda bir var bir yoklar.
Takımı bu sezon anlamakta zorluk çekiyorum. Ruhsuz futbolcu mangası! İnsan üzerine giydiği formaya saygı gösterir. Bazıları var ki terlemeden maçı bitiriyor. Fenerbahçe’ye, yıllar önce Egemen Korkmaz gelmişti. Ayağa kafasını sokan bir isimdi. Şimdi, ikinci bir Egemen var mı?
Emenike, Krasnador’a karşı neden oynatılmış, biliyor musunuz? Yöneticiler, Rusya pazarında belki alıcısı çıkar diye düşünmüşler. Sonuç yine hüsranla bitti. Nijeryalı kadro dışı kalmıştı, sanki intikam alıyor. Bırakın PAF’a dönsün.
Advocaat’ın da suçu büyük. Futbolcuları çok yerden yere vuruyor, bu kadarı fazla. Hollandalı, önce kendi işine baksın. Unutmasın ki bu ligi bu oyuncularla bitirecek. Bir gün gelir, onu da kapının önüne koyarlar. Yıldırım döneminde bunun örnekleri çoktur.
Dün kadroya baktığımda, Hollandalı teknik adam neşteri vurmuş, ama bu neşter de bir fayda sağlamadı. Oynamayanlar futbolu unutmuş. Fenerbahçe’nin düştüğü duruma bakın. Saha içinde bir lider yok, herkes birbirine bağırıyor. Seyirciye helal olsun, son üç kötü maça rağmen tribünleri doldurdular.
Kemal Özdeş, Kasımpaşa’yı iyi toparladı. Türk oyunculara güvenmeye devam edelim. Pozisyonu olmayan bir maçtı. Avrupalılar her hafta üzerine koyarak oynarken, bizimkiler uyutmaya devam ediyorlar. Böyle futbol mu olur? Resmen izleyenlere işkence çektirdiler. Alkışlı protesto bunun en güzel kanıtı. Kadıköy’deki bu beraberlikten sonra, Fenerbahçe, lige artık havlu atmıştır.