Arif Kızılyalın

Asıl mesele

28 Şubat 2017 Salı

Olmak ya da olmamak! İşte asıl mesele bu!” Galiba Galatasaray için Beşiktaş derbisinin kıymet-i harbiyesini en iyi anlatan sözler, yüzyıllarca önce William Shakespeare tarafından yazılmış...
Gerçekten de dün kazansalar, zirve mücadelesine direkt ortak olacaklardı ama onlar kaybetmeyi tercih ederek bırakın şampiyonluğu, hatta lig ikinciliğine bile mendil salladılar... Evet, Beşiktaş az geldi, öz geldi, olmayan pozisyondan golünü attı ve arayı açtı. Öncelikle her galibiyet hak edilmiştir; bu bağlamda Beşiktaş; taktiğiyle, tekniğiyle, alın teriyle kutlamayı hak etmiştir.
Ne var ki dün akşam Sarı - Kırmızılılar biraz kıpırdasa, inanın maçın da ligin senaryosu da çok farklı yazılırdı.
Örneğin yeni teknik direktör Tudor’un Beşiktaş gelirken 5’li, hücuma çıkarken 3’lü savunma anlayışı ve geri dörtlü diye adlandırılan (ki zaman zaman 5 kişi oynadılar) bölgeyi 3 stoperden oluşturması akılcıydı. Siyah - Beyazlıların ölü toplarına önlem almış; Babel, Cenk, Quaresma gibi isimlerin de kenar bindirmelerine fiziksel güçle set çekmişti. Şenol Güneş de önde gitmenin avantajıyla takımı bir kademe geri çekince maç kitlendi, lider pozisyona giremedi. G.Saray’ın canla başla çalışan Atiba’ya yaptığı yardımlaşmalı markaj da liderin pas trafiğini aksatmıştı.
Bu taktik ilk yarıda tuttu hatta Bruma egoist davranmasa ya da hakem Bülent Yıldırım, Yasin - Atınç mücadelesinde beyaz noktayı gösterse öne bile geçerlerdi. Aynı pozisyonlarda pek çok kez beyaz noktayı gösteren Yıldırım’ın nutku tutuldu o pozisyonda.. Yine de 0-0 ev sahibi için iyiydi. Ancak 2. yarı başlarken Yıldırım’ın ‘tartışmalı’ serbest vuruşu sonrası gelen baraj golü G.Saray’ı derbiden uzaklaştırdı. Hesapta yoktu geriye düşmek, can havliyle yüklendiler. İşte bu bölümde de, markajdan kurtulan Atiba’nın inanılmaz direncine takıldılar. Yine de maçı dengeleme hatta öne geçme fırsatları buldu Sarı-Kırmızılılar. Kulübeden gelen Tolga; önündeki topa yetişse, Podolski; adıyla müsemma vuruşları yapsa, Bruma; pas-şut tercihinde kararsız kalmasa pek âlâ lige ortak olurlardı.
Ama olmadı, daha doğrusu var ‘olmak’ için 2’şer kişilik oynamadılar. Eh, Beşiktaş’ı da yenmek istiyorsanız birer kişilik oyun yetmiyor, kapasitenizi zorlayacaksınız.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 Nisan! 24 Nisan 2024
Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024
Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları