Silivri’de adalet 800 yıl öncekinden bile geri mi!

12 Mart 2017 Pazar

İnsan, doğayla savaşımında teknolojiyi yarattı.
İnsan/doğa çelişkisinin yarattığı teknoloji, icat edildiği andan itibaren, bu teknolojiye sahip olanlarla sahip olmayanlar arasında, insan/insan çelişkisine yol açtı.
İnsan/insan çelişkisi ise:
Devletin icadından bile önce...
Aile ve aşiret halinde yaşayan insanlardan bugüne dek...
ADALET” kavramını, iktidar ve yönetim ilişkilerinin merkezine oturttu.

***

Cumhuriyet Gazetesi’nden Hakan Kara, Musa Kart, Önder Çelik, Turhan Günay, Güray Öz, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Ahmet Şık ve onlar gibi daha pek çok insan...
Silivri’de tutuklu.
Bir bölümü, haklarında henüz iddianame bile yazılmadan, çok tartışmalı kararlarla, aylardır hapiste çürütülüyor.
Hangi gerekçelerle “kitabına uydurulmuş olursa olsun”, bu durum:
Demokrasi...
İnsan Hakları...
Hukuk Devleti...
Anayasa...
Açılarından büyük sorunlara işaret ediyor!
İleride, “Bu ayıp işlendiği sırada Yüksek Mahkemeler, Yüksek Yargıçlar ne yapıyorlardı” diye merak edilmeyecek mi?

***

Ben bu durumun, dünya hukuk tarihi ve adalet literatürü açılarından ne ifade ettiğini vurgulamak açısından 800 yıl önce İngiltere’de kabul edilmiş olan Magna Carta’nın bazı maddelerini aşağıya aldım.*
38. Bundan böyle hiçbir hâkim herhangi bir kimseyi ilgili olayda doğru ve güvenilir deliller ortaya koymadan dava edemez.
39. Kendi zümresinden olanlar ya da ülkenin ilgili yasalarına uygun olarak verilen bir karar olmadıkça hiçbir özgür kişi tutuklanamaz, hapse atılamaz, mal ve mülkü elinden alınamaz, sürgüne yollanamaz ya da herhangi bir biçimde kötü muameleye maruz bırakılamaz.
40. Kimseye hakkı ya da adaleti satmayacağız, men etmeyeceğiz ya da geciktirmeyeceğiz.
45. Krallığın yasalarını bilmeyen ve bu yasalara tümüyle uyacağına kanaat getirmediğimiz kişileri hâkim, vali, şerif ya da sınırlı yetkili hâkim olarak atamayacağız.

***

Avrupa ülkelerini Nazilikle suçladığımız şu sıralarda:
İslam Âlemi’nin tek ve biricik Çağdaş ve Demokratik rejimini ağır aksak sürdürmeye çalışan Türkiye’yi bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı olduğunu sanmıyorum.
Referandum’da da, bu hukuk ayıbı olan uygulamaları düzeltecek önlemler yerine, tam tersine, onları kurumlaştırarak sürdürecek olan değişiklikler önerildiği için, HAYIR diyeceğim.
Dilerim ülkemizi 800 yıl öncesindeki Magna Carta’nın bile gerisine götüren bu Silivri uygulamaları bir an önce sona erdirilir!

*Türkçe metni aşağıdaki internet adresinden aktardım:
https://tr.wikisource.org/wiki/Magna_ Carta_Libertatum  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları