Hesap ustası

15 Mart 2017 Çarşamba

Politika, evet bir hesap sanatıdır.
Dümdüz icra edilmez, hep hesaplar yapılır.

Ancak işin kalitesi o hesapların ilkeli mi, yoksa hileli mi olacağını seçmekle belirlenir.
Çok gelişmiş ülkelerin kendine güvenli politikacıları ilkeli hesapları tercih ederler.
Azgelişmiş ülkelerin tedirgin politikacılarıysa hep hileli hesabı seçerler.
Çünkü azgelişmiş ülkelerin politikacılarının karşısında, çok gelişmiş ülkelerin politikacılarının karşısındaki eğitimli ve bilinçli seçmen yoktur.
İlkeye zerre kadar değer vermeyen cahil seçmen, aksi gibi hileye müthiş değer verir.
O seçmenin gözünde erdem, dürüstlük, hak ve hukuk yolundan şaşmamak gibi ilkeler politikacıyı aksini yapan rakipleri karşısında dezavantajlı kılar.
Bu, politikacı için yenilgiyi baştan göze almak anlamına gelir ki cahil seçmen bundan hiç hazzetmez.
Ama hileli hesap yaparsa hedefi her ne pahasına olursa olsun kazanmak demektir.
Bu uğurda her şeyi göze alır ve cahil seçmeni kalbinden vurur.
Yalan söyler, ortaklarına ihanet eder, şirretlik yapar, kendini sözlerini bile rahatlıkla inkâr eder;
Erdemdi, dürüstlüktü, vicdandı, haktı, hukuktu iplemez.
Elinde anahtarla değil maymuncukla dolaşır.
Açamadığı kapı kalmaz ve o maymuncuk onu cahil halkın gözünde kolayca kahraman yapar da bir türlü hırsız yapmaz.
Hileli hesapların hedefinde kısa vadeli kârlar vardır.
Kısa vadeli kârlarla çuvalını doldurur; bunun sonucunda ortaya çıkacak olan uzun vadeli zararları da başkalarına yükleyip nihayetinde bir şekilde ortadan kaybolur.
İktidar şu anda yine cahil seçmenin kalbine oynuyor.
Bunu daha önce defalarca yaptı, hepsinden de kârlı çıktı.
Yelkenini “One minute” şovundan 15 Temmuz kaosuna uzanan o temelsiz ama gösterişli hengâmelerin rüzgârıyla doldurup, bugünlere kadar bir şekilde geldi.
Şimdi bir eşikte.
Hileli hesabını ülke sınırlarından dışarı aşırdı.
Sözde, dünyaya kafa tutuyor ve Avrupa’ya savaş açıyor.
Her fikir karşıtıyla güçlenir; bunu iyi biliyor.
Elinde üç tane koz vardı.
Bölücü PKK; yıkıcı FETÖ ve din düşmanı Batı.
Ülkeyi bölmek isteyen” Kürtlerin “Hayır” demesinden nemalandı.
Devleti ele geçirmek isteyen” FETÖ’nün “Hayır” demesinden de nemalandı.
Bir Batı kalmıştı.
Onların “Hayır”ını belirginleştirmek için de bu akıl almaz hamleyi yaptı ve emeline kavuştu.
Usta...
Nihayetinde hesap ustası; hileli de olsa devamlı hesap yapıyor.
Şu anda Avrupa sokaklarında Hayır’ı destekleyen ve Türkleri ve Müslümanları korkunç yaratıklar olarak betimleyen göstericilerin söylemlerini kendi lehine kullanıyor.
Olan biteni, iktidar tarafından çoktan ele geçirilmiş medyadan izleyen en sıkı Hayırcılar bile Avrupa’da yükselen bu Türk düşmanlığı karşısında kolayca galeyana geliyorlar.
Kimse faşistlerin faşistlere faşist diye saldırmasına bakıp da olan bitenin nasıl bir hileli hesap olduğunu anlamanın derdinde değil.
Tıpkı 15 Temmuz’da bu ülkede aslen neler olup bittiğinin derdinde olmadıkları gibi.
Herkes şoven duyguların esaretinde.
Evet, gemileri yakmak bazen gerçekten soylu bir tavırdır.
Gemileri yakan; sırtını o ateşe döner ve yoluna gider.
Yok eğer o gemilerin ateşinde mangal yapmaya kalkarsa;
O zaman işler tersine döner.
Soysuz politikaların ışığı her zaman kötü söner.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları