İki takımın istekli ve arzulu oluşu, ortaya mücadele yönünü ön plana çıkan bir maç çıkardı. Birbirlerine oynayacak alan, topu kullanacak zaman bırakmamaları hücum aksiyonlarını başlamadan bitirdi. Castillo, Bruma ve Sneijder gibi bireysel yetenekleri olan oyuncular da yeteneklerini konuşturamadı. Gol duran toptan geldi. Bu golde adam adama oynayan Galatasaray savunmasının hatası büyüktü. Adamlarını takip ederken topu kaybetmeleri komikti. Boşta kalan topu da N’Doye tamamladı. Oysa topun uçuşunu takip etmeleri gerekirdi... Trabzonspor’un çoşkulu oyunu golden sonra da sürdü. Çok iyi baskı yaptı. Yardımlaşma mükemmeldi. İstanbul ekibi uzun süre organize olamadı. İlk yarının son dakikasında Yusuf’un direkte patlayan topu, Sarı-Kırmızılılar adına büyük şanstı...
Tudor’un devre arası uyarıları ve hamleleri de ikinci yarı Galatasaray’ı hareketlendiremedi. Her iki kanattan Bruma’yı kullanma çabaları da sonuç vermedi. Kademeli oynayarak bu oyuncuyu da etkisizleştirdiler. Bordo-Mavililer kırmızı karta kadar doğru oyunu sürdürdü. 10 kişi kalan Trabzonspor, son 25 dakika tamamen yarı alanına çekildi. Galatasaray ise tüm hatlarıyla rakibinin üzerine gitti. Ne var ki 2 farklı geriye düşmenin telaşıyla hücumda bir türlü organize olamadı. Özellikle final paslarında çok hata yaptı.
Karadeniz ekibi 23 puanla ikinci yarının lideri. Kuşkusuz bu başarıda en büyük pay, geçirilen çok kötü günlere rağmen Türkiye’deki hoca değiştirme ilkelliğini göstermeyen ve kararlılıkla Ersun Yanal’ın arkasında duran Başkan Muharrem Usta’ya ait...