Aydın Engin

Ubuntu

20 Mart 2017 Pazartesi

Başlığın anlamını bulup çıkarmaya boşverin, hikâyeyi okuyun.
Afrika’nın derinliklerinde çalışan bir antropolog bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önermiş. Bir yarış. Ağacın altına koyduğu meyvelere ilk ulaşanın ödülü o meyveleri yemek olacak. Onlara, “Haydi, şimdi koşmaya başlayın! Birinci olan ödülü alacak!” demiş.
O an bütün çocuklar el ele tutuşup ağaca doğru koşmaya başlamışlar. Ağacın altına birlikte varmışlar ve hep birlikte meyveleri yemeye başlamışlar.
Beyaz adam şaşırmış; neden böyle yaptıklarını sormuş.
- Biz ubuntu yaptık, demiş çocuklar. Yarışsaydık, yarışı kazanan tek kişi olacaktı. Ötekiler mutsuzken yarışı kazanan bir kişi ödül meyveyi yiyebilir mi? Oysa ubuntu yaptık, hepimiz yedik.
Sonra da hâlâ şaşkın antropoloğa ubuntu’nun anlamını açıklamışlar...
Ben, biz olduğumuz zaman ‘ben’im...

***

Biliyorum bu öykücük elektronik ortamda çok dolaştı. Kimileriniz çoktan okumuş da olabilir.
Olsun...
Günübirlik ve çok düşük, hatta “çukur” yüksekliğinde sürüp giden siyasetten biraz kafamızı kaldırmak, insanı insan yapan temel değerleri, insanlığın binlerce yıllık arayışlarını anımsamak hepimize iyi gelse gerek.
Kara Afrika’nın derinliklerinden, hani Holywood filmlerinde “vahşiler” diye adlandırılan karaderili çocukların bile bilincine yerleşmiş bir bilgelik aktardım. Oysa bizler “Ancak biz olabilince ben” olmak yerine “Altta kalanın canı çıksın” ya da “Her koyun kendi bacağından asılır” bencilliğini yaşıyoruz.
Kendi adıma ne kadar uzun süredir bu haksız, bu ahlaksız, bu adaletsiz düzenin nasıl aşılabileceği üstüne dostlarımla tartışmadığımı, yeni bir kitap okuyup kafamdaki sorulara cevap bulmaya çalışmadığımı, günübirlik siyasetin boğuntusu içinde debelenip durduğumu düşündüm ve içim acıdı...
Duvarın yıkıldığı, bir “sosyalizm kuruculuğu” girişiminin başarısızlığının inkâr kabul etmez bir somutlukta suratımızda şakladığı o 1989 sonbaharında, Berlin’de, yaşlı, yorgun bir Alman komünistinin, Helmut K’nin kederli, kırık bir sesle söylediklerini hatırlıyorum:
- Yenildik Engin, benim demekten bizim diyebileceğimiz bir bilinç sıçramasına ulaşamadığımız için yenildik. Üretim ilişkilerini değiştirince her şey hallolur sandık. Oysa öncelikle değişmesi gereken bizdik... Yine denenecek. Belki yine yeniliriz. Olsun sonra yine denenecek. İnsanlık bir gün ben”den biz”e sıçrayacak ve asıl o zaman “Ben” olacak...
Helmut K., 1989’da yaşlıydı. 21. yüzyılı göremeden öldü. Yeni bir sosyalizm kuruculuğu denemesinin tanığı olamadı.
Yaşasaydı ona “ubuntu” öyküsünü Almancaya çevirir yollardım. Ubuntu onun da içinde çiçekler açtırırdı.
Kızıl çiçekler...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları