Ebru Kılıçoğlu

Ne öğrendim?

28 Mart 2017 Salı

Bundan 3 gün önce neredeyse tamamı yedek kulübesinde oturan futbolcular diziliyor Moldova karşısında sahaya… Trabzonspor forması giyen Onur Kıvrak ve Okay dışında aynı takımdan olan başka iki futbolcu yok sahada. Birbirlerini, bir arada yaptıkları kısıtlı milli takım antrenmanları hariç hiç tanımayan bu 11 genç adam, 4-3- 3’lük dizilişlerine uygun olarak dağılıyorlar sahaya. Her biri elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Sonunda ilk 45 dakikayı iki güzel golle kapatıyorlar. Bir üçüncüsünü de maç başlayınca atıyorlar. Skorda, Moldova’nın bu maçta ‘Varolmama’ taktiği ile oynamasının etkisi de var şüphesiz. Onlar bu ‘hazırlık’ maçına pek de hazır gözükmüyorlar ya da canları yorulmak istemiyor! Bu nedenle milli takım rahatça kendi oyununu oynuyor, pozisyon buluyor. Hakkını da vermek lazım: Bulduğu pozisyonları da rahatça değerlendiriyor.
Öte yandan skorun konu dışı olduğu maçlar hazırlık maçları. 150-0 da bitse maç, bizi alıp bambaşka yerlere taşımıyor. Bu yüzden de klasik olarak aynı soruyla başbaşa kalıyor insan: Hazırlık maçından ne öğrenebilir insan?
- Mesela futbolun futbolu seven bir şehire nasıl da yakıştığını hatırlar. Eskişehir’in ev sahipliği; bu sporun taraftarla bütünleştiğinde nasıl büyük bir keyife dönüştüğünü bir kez daha gösteriyor.
- Futbolu severek oynamanın farkını görür. Hemen hepsi ilk kez milli takım forması giyen genç ayakların hem milli formaya hem de futbola duydukları naif sevgi nasıl olup da eğilip bükülüp bambaşka şeylere dönüşebiliyor bu yolda? Sevinçle tribüne koşan gülen yüzler, neden tribüne ‘Alın bu da size kapak olsun’ diyen hırs küplerine dönüşüyor?
- Bir de son bir nokta: Bu genç adamlara olmadan ‘Oldu’ dememeyi öğretmek lazım aslında. Zira, o kadar yukarıya çıkartıyoruz ki, ‘oldun sen oldun’ gazıyla bir anda ‘Aaa olmamışsın ama’ dediğimizde çok yüksekten düşüyor, bir daha da kendilerine gelemiyorlar asla!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Koltukta rahat 22 Nisan 2024
Kazanç ve kayıp 16 Nisan 2024
Hamur 3 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları