İşte size o Kaymakam'ın hikayesi

11 Mayıs 2014 Pazar

Beden İstanbul’da kalp Elazığ’daydı!
Fikirler gibi kalp de bir odaya hapsedilemezdi..
Bağlasan da durmayacakları için firardaydılar!
Bu yüzden bölgenin her ilinden akın akın taraftar geldi Elazığ’a..
Sadece Tunceli’den 10 otobüs vardı..

Bu maçı bir kenara bırakalım sezon başından beri olanları anımsayalım.
Zalim hakem kararlarına rağmen, rakiplerin kötü olması nedeniyle, hem şampiyonluk hem de ikincilik Beşiktaş’ın önüne altın tepsi ile sunuldu!
Ama Beşiktaşlı oyuncular bu fırsatları ellerinin tersi ile ittiler..
Bu duruma yüzlerce bahane uydurabilirsiniz.
Şimdi GS’nin rakiplerinden medet umanlara acımtırak bakıyordum!
Bilmiyor musunuz “El pantolonu ile gerdiğe girilmez”?!..
Gerdeğe gireceksen, gerdekte kendi “pantolonunu” kullanacaksın..

Bu sene yazılacak o kadar çok şey var ki..
Bugün şu küfürcüleri biraz ele almak istiyorum..
Hani insanın veya takımın ya da rakibinin anasına küfür edenleri!
O zavallılara Nazım Hikmet’in dizeleriyle yanıt vermek istiyorum bu gece..
“Sizi de bir ana doğurmadı mı / Analara kıymayın efendiler...”
Çünkü,
“Analardır adam eden adamı
aydınlıklardır önümüzde giden.
Sizi de bir ana doğurmadı mı?
Analara kıymayın efendiler.
         Bulutlar adam öldürmesin.” diyor büyük şair..

Hele hele şiirin ikinci mısrası bana Berkin’ı hatırlatır ki..
Sormayın fena ağlatır..
“Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
          Bulutlar adam öldürmesin.” diye yazmış büyük dünya şairi..

Bu dizeler ağlatır beni!
Yaşam hakkı elinden alınan bir çocuk
ve arkasından ağlayan anacağı gelir aklıma!
Ben de ağlarım..
Genç yaşta ölen gençler gelir aklıma..
Ben yine ağlarım..
Adalet ve ahlak!
Park için öldürülen gençler ve onların anacıkları düşer aklıma..
Ben,
yine ağlarım..
Kararmış vicdanlara seslenirim,
“Analara kıymayın efendiler..”!!

Elbette,
bu "çorak" ülkede Allah kimseyi vicdansız ve ahlaksız yapmasın..
Çünkü, insan olmak zordur zor..

Neyse,
ben felsefe yaparken Beşiktaş yendi, GS de yendi..
Yarış son haftaya kaldı!

Ama şu Kaymakam’ın öyküsünü anlatmazsam olmaz bugün!
Rahmetli babam hep anlatırdı..
Benim de size anlatmam lazım..
Ki bilinsin, ibret alınsın..
Bu öykü, hani şu küfürcülere, sahtekarlara, hakemi aldatmayı marifet sayanlara, ahlaksız ve vicdansızlar ile bilcümle ‘Amaca ulaşmak için her yol mubah’ diyenlere gider olsun!

Memleketin birinde tertemiz bir adamın şerefsizin önde giden bir oğlu varmış.
Sahtekar mı sahtekar..    
Vicdansız mı vicdansız..
Adamcağız oğluna hep “Sen adam olmazsın oğlum” dermiş..
Aradan yıllar geçmiş,
kıçı başı oynayan genç bir şekilde üniversiteyi bitirmiş ve kendi ilçelerine Kaymakam olarak atanmış..!
Koltuğa oturur oturmaz ‘candarma’ komutanını çağırmış!
Kaymakam oldu ya, caka satacak!
Demiş ki, “Şu adreste şu isimde bir adam var, onu bana getirin”!
Candarma komutanı nereden bilsin getireceği adamın Kaymakamın babası olduğunu.
Suçlu sanmışlar, adamı yaka paça sürükleyerek Kaymak’ın önüne atmışlar..!
Zavallı yaşlı adam sürüklenerek getirilmiş kaymakamın karşısına ya..
Tabii, Kaymakan olan oğul, böbürlenerek halının üstüne atılan babasının karşısına çıkmış..
“Bak gördün mü baba” demiş, fiyakalı fiyakalı..
“Sen bana, adam olmazsın derdin. Ama bak ben Kaymakam oldum de geldim” demiş!
Sürüklenerek getirildiği için üstü başı da yırtılan yaşlı adam oğluna şöyle bir bakmış!
“Oğlum” demiş, “Ben sana Kaymakam olamazsın, demedim adam olamazsın dedim. Adam olsaydım babanı yaka paça getirtmezdin” demiş..

Kıssadan hisse,
Hayatta her şey olursunuz ama adam olmak bambaşka bir şeydir..
Hani derler ya,
tahsil cehaleti alır, ama eşeklik baki kalır…

İster şampiyon olun, ister doktor, mühendis, bakan, iş adamı, devlet başkanı..
İsterse de Karun kadar zengin olun…
Adam olamadıktan sonra..

Hadi bu gece de OC kaçsın bakalım..
En Kalbe Muhabbetlerimle..
Ben CAN; Orhan Can..






Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayalgücüspor 8 Ağustos 2018
‘Satarım Sattırmam’ 24 Temmuz 2018
VAR ya da HAM 19 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları