İyi, Kötü ve Çirkin!

08 Kasım 2013 Cuma

     Sayın Suat Kılıç! Biliyorum: Basketboldan anlamazsınız siz. Zaten bir Spor Bakanı’nın her spordan anlaması da beklenemez. Anlamadığı işe burnunu sokması ise hiç istenmez, ama madem bir kez karıştınız bizim federasyon başkanı seçimlerimize o halde ‘marifetinizi’ size göstermek zorundayız…
     Sayın bakan! Lütfen Obradovic’in Fenerbahçe Ülker’ine dikkatle bakın. Bir de Tanjevic’in Avrupa Şampiyonası’nda ulusal takımımıza oynattığı bir maçın video kasetini izleyin. Farkı görebiliyor musunuz? Teknik bir soru değildi bu. Akan bir trafikle, tıkalı bir trafiğin farkını görmek kadar basittir bu iki basketbolun arasındaki farkı görmek. İşte bu da ‘Demodeviç’ ile ‘Obrakadabra’ arasındaki uçurumdur. Biri ‘spacing’ (boş alan yaratma), diğeri ise ‘potaya gidiş yollarını tıkama’ uzmanıdır. Biz, sayenizde, Turgay Demirel eliyle ulusal takımımızı ‘mantar tıpası uzmanı’na bir kez daha emanet ederek ele güne rezil olduk.
     Anımsayın: Avrupa Şampiyonası’nda bizim basketbolcularımız her içeri dalışlarında kendi takım arkadaşları ile çarpışıyorlardı. Yanlışlıkla çembere doğru gidebilirlerse, pas verecek bir tek arkadaşlarını bulamıyor; havada asılı kalıyorlardı… Bir bugünkü Emir Preldzic’in oynadığı basketbola bakın bir de o günküne. Farkı ‘şıp’ diye anlayacaksınız…
     Bakmayın size Obradovic’i örnek olarak gösterdiğimize. O en iyisi olabilir, ama bizim de ona yakın kariyerde teknik adamlarımız var, ama nedense Turgay onların hiçbirini istemiyor… ‘Hanut manut’ diyoruz, kimse anlamak istemiyor. Avrupa Şampiyonası’na gitmeden önce uyarmıştık sizi: “Tanjevic ile olmaz bu iş” demiştik. Hatta... O tarihte, Mösyö Tanjevic bizi arayıp sitem etmiş, “Ben bugüne kadar şerefimle yaşadım, eğer Turgay beni bu göreve getirdiyse bu işin içerisinde başka iş aramayın, Türkiye’deki en iyi teknik adam ben olduğum için getirdi” demiş ve eklemişti: “Göreceksin şampiyon olup geleceğim...”
     O tarihte ‘inşallah’larla ‘maşallah’larla yolcu etmiştik Bogdan Bey’i, ama işe yaramadı. Filmin sonunu hepimiz biliyoruz: Turgay, o çirkin basın toplantısında istifa etmesine izin bile vermeden ‘istifasını kabul etti’ Babasının(!) . Onu ateşe atıp kendisini kurtardı… İşte sizin ‘adam’ınız Turgay budur (buydu zaten) sayın bakan. Gereğini bilgilerinize arz ederim…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk! 11 Mayıs 2020
Mücbir sebep! 24 Mart 2020
Ergin-Larkin 18 Mayıs 2019

Günün Köşe Yazıları