İki farklı kuşaktan, iki farklı ortamın, iki farklı sanatçısı: Ayla Erduran ve Cihat Aşkın. İkisinin de başlıca ortak paydası, son derece saygılı bir iş disiplinine sahip oluşları. Erduran (d.1934) “harika çocuk” olarak 3 yaşında kemana başlamış. Cihat, 10 yaşından sonra İstanbul Türk Musikisi Konservatuvarı’nın “Hızlı Keman” birimindeki eğitimiyle kısa zamanda büyük yol almış. Ayla’nın babası Prof. Dr. Behçet Sabit Erduran; Cihat’ın babası hafız Sami Aşkın (Sami Hoca hat sanatının büyük ustasıydı, harika eserleri vardı). Her iki baba da çocuklarının keman eğitimi için ellerindeki tüm maddimanevi olanakları kullanmışlar, dahası onlara inanmışlar.
Cumhuriyet döneminin ilk kuşak keman virtüözleri Suna Kan ve Ayla Erduran’dır. Onlar 1930’ların ortasında dünyaya gelmiş, ikisi de dünyanın dört bir yanında konser vermiş, çağının en ünlü okullarında büyük virtüözlerle çalışmıştır. İkinci kuşakta dünyaya açılan ilk kemancımız Cihat Aşkın (1968). Bugün Ayla ve Cihat’ın en önemli ortak noktalarından biri, gençlerin elinden tutmalarıdır. Türkiye’deki genç kemancıların neredeyse tümü Erduran’ın öğütlerini almış, onun tanıttığı yurtdışındaki ünlü hocalarla çalışmışlardır. Cihat Aşkın ise CAKA projesiyle idealist bir keman eğitimi programı uygulamakta. Türkiye’nin her kentinden yetenekli çocukları, belli bir örgütlenme çerçevesinde, hocası Ayhan Turan’dan öğrendiği “hızlı keman eğitimi” ile ve kendi deneyimleriyle yetiştirmekte. Aynı zamanda besteciliği, uyarlamaları ve durmadan ürettiği yeni fikirleriyle Türk müziğinin bütün dallarını birleştirmekte.
Bu iki seçkin sanatçının tarihi birlikteliğini, yıllar boyu süren dostluklarının yansıması olarak, bu akşam 20. yılını tamamlayan Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Klasik müzik konserlerinde dinleyeceğiz.
Erduran ve Aşkın solistliğinde J.S.Bach’ın iki keman için yazdığı konçerto, ayrıca Cihat’ın solistliğinde, bestecinin solo keman ve orkestra için La minör konçertosu seslendirilecek. Bologna’dan (İtalya) gelen Festa Rustica Ensemble’ın şefi viyolonsel ve blokflüt sanatçısı Giorgio Matteoli. Program Olgun Barok dönemini (1700-1750) sergiliyor. Matteoli’nin solistliğinde Telemann’ın blokflüt ve yaylı çalgılar süiti de çalınacak.
“Keman çalmaya başlamanın yaşı yoktur; tıpkı mutluluğa başlamanın yaşı olmadığı gibi,” der Cihat Aşkın. Ayla Erduran ise “Ayla’yı Dinler misiniz” başlıklı kitapta “Kulis karanlıksa, sahne aydınlıktır” diyerek sanatçıları yüreklendirir.”
Bugünlerde Erguvan ve leylakların mor-pembe renklerle süslediği Boğaziçi Üniversitesi yerleşkesine daha çok yakışacak bir müzik akşamı düşünemiyorum. Bu tarihi konser saat 19.30’da başlayacak. (Başvuru: 359 66 48)