Ligde birer kez kazanan Başakşehir ve F.Bahçe Türkiye Kupası yarı final ilk ayağında karşı karşıya. Ev sahibinde kaleci Volkan, yedeği Ufuk, savunmada Yalçın cezalı olduğundan yok. Para cezasıyla kurtulan Emre Belözoğlu sahadaydı. Kale genç Faruk Çakır’a emanet. Faruk, altyapıda görev yapıyor. İki kalecinin yokluğunda mecburen profesyonel oldu. Genç file bekçisi 22 yaşında. Yedeği de kendisi gibi genç Melikhan Sarı’ydı. Bu gençleri görmek için sakatlıkların, cezalıların mı olması gerekiyor? Neden güvenmiyoruz bu çocuklara? Eskiden altyapılar futbolcu fabrikasıydı. Bugün fabrikalar tükendi. Sanırım en büyük etken yabancı aşığı olmamız. Paraları çarçur etmekte üzerimize yok. Hatırlayın; F.Bahçe geçen yıl şaşalı transferler yapmıştı, adeta yıldızlar topluluğuydu. Sonuç? Hüsran. Şimdi yönetim mecburen kemer sıkma politikasına girdi. Star oyuncu alabilmesi için takımdan birilerine iyi teklif gelmesi gerekiyor. Peki, Kjaer dışında hangisine iyi teklif gelecek? Emenike’ye mi, Van Persie’ye mi, Wiel’e mi, Stoch’a mı, Neustadter’e mi? F.Bahçe giden futbolcularından biri dışında (Sezer Öztürk) bugüne kadar para kazanamadı. Son örnek; Caner ve Gökhan Gönül; Beşiktaş’a bedelsiz gittiler. Eskilerden aklıma gelenler Rüştü, Serhat Akın, Ümit Özat, Tuncay Şanlı da bedelsiz gidenlerden.

12 dakikada 3 gol
Maçın başında 12 dakika içinde birbirinden şık 3 gol izledik. Ancak gollerde iki taraf da inanılmaz savunma hataları yaptı. Sarı-Lacivertliler, tıpkı G.Saray maçındaki gibi yine kötü futbol sergiledi. Kaleci Volkan’ın arkadaşlarına zaman zaman serzenişlerini doğal buluyorum. Başakşehir daha derli toplu göründü. Tribündeki taraftar sayısı iyiydi, F.Bahçe ligde dahi aylardır bu kadar seyirciyi toplayamıyor. Uzun süredir kenarda teknik direktör tartışması görmemiştim, dün tanık oldum, Advocaat ve Avcı sürekli birbirlerini sözlü taciz etti. İkisini de ayıpladım. 2-2’lik skor F.Bahçe’ye rövanş için avantaj sağlar ama futbol sürprizlere açık, beklemek en iyisi.