İşçinin kıdem tazminatı onayı

29 Nisan 2017 Cumartesi

Yakın geçmişten bir öykü:
Recep Tayyip Erdoğan Başbakan. Türk-İş yöneticileri ile görüşüyor.
Sendikacılar, “Sayın Başbakan” diyorlar, “Bu kıdem tazminatı fonu konusu bizim işçi tabanında çok sıkıntıya yol açıyor. Gündeme getirmezseniz iyi olur.”
Erdoğan, o bildik tavrıyla yanıtlıyor:
“Biz, sizin tabanınızın ne düşündüğünü çok iyi biliyoruz, merak etmeyin.”
Başta Deniz Baykal olmak üzere birçok muhalif halkoylaması öncesi her gittikleri ilde işçileri uyarmayı görev bildi:
“Evet geçerse ilk işleri kıdem tazminatı fonunu getirmek olacak.”
Son halkoylamasında ne oldu?
İşçilerin yoğunlukta olduğu Bursa, Kocaeli, Sakarya, Tuzla, Gebze, Ümraniye gibi il ve ilçelerden “evet” çıktı.
AKP iktidarı bu “evet”i, doğal olarak kıdem tazminatı fonuna da onay olarak algıladı. Kıdem tazminatının iş güvencesi ile bağını koparan fonun yaşama geçirilmesi için gerekli düzenlemeler tamamlanmak üzere.
Sarayın yakın dostu Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın “Kimse sabrımızı zorlamasın. Duymayanlar için tekrarlıyoruz; kıdem tazminatı işçiler için kırmızı çizgidir, son kaledir” sözleri de böylece havada kalmış olacak. Şimdiye değin emeğin tüm kalelerini zapt ettirenler utansın.

CHP’liler görev başına!
Bir yandan “yargı bağımsızlığını yitirdi” diyeceksin, “yargıç”lardan oluşan YSK’nin halkoylamasındaki iktidar yanlısı tutumuna da doğrudan tanık olacaksın; diğer yandan hiçbir sonuç çıkmayacağını bile bile oylama sonuçları için Danıştay’a başvuracaksın!
Bu başvuru, Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin kendi tabanına hoş görünmek için boşa kürek çekmesinden öteye hiçbir anlam ifade etmez.
Hayır cephesinin en hareketli kesimi olan CHP tabanı, artık takkeyi önüne koyup 2019 seçimleri için şimdiden hazırlanmaya başlamalı.
Öncelikli görevi de, CHP’de milletvekilliğinden, parti yöneticiliğine değin bütün sorumlulukları; “makam kapma”, “milletvekili ayrıcalıklardan ya da belediye olanaklarından yararlanma”, “ihale dağıtma”, “rant paylaşma”, “günü kurtarma”, “yan yatıp keyif çatma” gibi profesyonel siyasetçi davranışından kurtarmaları gerekiyor.
CHP’yi, son anda akla esmiş devşirme adaylardan, sağcılaşmış sığlıktan, “İç Anadolu’da bozkurtçu, Güneydoğu’da özerklikçi, İstanbul’da liberal, İzmir’de Atatürkçü” olan kafa bulanıklığından, küçük çıkarcılıklardan, eş-dost kayırmacılığından, hemşericilik, kökencilik ve mezhepçilikten uzaklaştırmak gerekiyor.
Atatürk’ün deyimiyle CHP tabanının muhtaç olduğu kudret, müdafaa-i hukuk ve reddi ilhak cemiyetlerine değin dayanan asil kökünde mevcuttur!
Son halkoylamasında da bu gücünü hiç yitirmediğini gösterdi.
O zaman haydi CHP’liler görev başına...

Zor
AKP’de bin tane Ali’nin bir tane Recep Tayyip Erdoğan etmeyeceği anlaşıldı. Apar topar kongreye gidecekler. Zaten AKP’li olan saray, resmen AKP’li olacak.
AKP güdümlüsü Devlet Bahçeli’nin “fiilen vardı, resmileştirdik” filan demesine bakmayın.
Milyonlarca “hayır” karşısında sarayın bu kez işi zor, çok zor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları