Gülengül Altınsay

Meşruiyet diye bir şey

04 Mayıs 2017 Perşembe

Mehmet Demirkol ve Rıdvan Dilmen’e karşı tribünde asılan tehditkâr pankartlar Başakşehir taraftarlarının futbol-siyaset ilişkisini de açık açık ortaya koymuş oldu. O pankarttan Başakşehir yönetiminin haberinin olmaması mümkün mü?
Güzel olmadı.
Kaldı ki herkes biliyor; Başakşehir’in belediye destekli bir kulüp olduğunu, harcamalarının halkın vergilerinden çıktığını. Dahası halka hizmet için harcanması gereken kaynakların Adebayor gibi flaş transferlere gittiğini…
Oysa ki tüm takımlar eşit koşullarda yarışmalı.
Yaptığının karşılığını almalı; olumlu ya da olumsuz anlamda. PFDK’nin, Rize’de muhabirlere saldırılmasını, Başakşehirli Emre Belözoğlu’nu para cezasıyla, Volkan Babacan’ı da, herhalde eli acıdı diye, bir maç cezayla örtbas etmesi böyle bir eşitliğin zaten olmadığını gösteriyor.
Böylece çıkışı itibarıyla politik bir araç olan Başakşehir’in ayrıcalıklı statüsü PFDK’nin tavrıyla da kanıtlanmış oluyor. O olaylara, Amedspor’u geçtim, herhangi bir takımın futbolcuları sebebiyet verse olası cezaları düşünün. Bir terörist ilan edilmedikleri kalırdı herhalde.
İşte size kamu vicdanında açılan bir yara daha.
Dolayısıyla bu ayrıcalıklı koşullarda oynanan Başakşehir-Beşiktaş maçı vicdanlarda meşruluğunu yitirmiştir. Abdullah Avcı ve sahada ter döken öğrencilerine haksızlık oluyor ama böyle…
PFDK de aldığı bu kararlarla şiddeti ödüllendirmiş oldu. Başta siyasi iktidar, federasyon, yayıncı kuruluş ve büyük medya olmak üzere bu haksızlıklara karşı çıkmayan kimsenin şiddetten şikâyet etme hakkı yok artık.
Bundan böyle medya mensuplarına saldırmak serbest.
Nitekim Beşiktaş maçı öncesinde ve sonrasında açılan ve basını resmen tehdit eden pankart bunun kanıtı… Bugün pankart, yarın dayak…
İşin acıklı tarafı, Dilmen ve Demirkol’un mağduriyetinin oldubittiye getirilmesi… Korkmadan kaç kişi açıkça Demirkol ve Dilmen’in yanında yer alabiliyor?

Kartal da kurban
Beşiktaş da aslında o Rize maçının ardından yaşananların kurbanı. Başakşehir’in savunma hattındaki sakat ve cezalı oyuncular Beşiktaşlılarda ‘kolay maç’ imajı yaratmıştı belli ki. Ama Abdullah Avcı faktörünü unutmuşlar. İlk dakikalardaki hızlı ataklarla kazandıkları üç golle Siyah - Beyazlıları bir daha toparlanamamak üzere oyundan düşürdüler. İkinci golün ofsayt olması, hakemin takdir haklarını Başakşehir’den yana kullanması da cabası.
Şimdi Fenerbahçe derbisi daha da önemli hale geldi.
Siyah - Beyazlı futbolcular önce Başakşehir maçını tümüyle unutmalı. Sonra derbiye hazırlanmalı. Ama bu Şenol Güneş için geçerli değil. O maçtaki zaafları dikkate almalı. Başakşehir daha çok Gökhan Gönül - Q7 kanadından hücum etmişti mesela. Ve Karabük maçında da olduğu gibi oyun kuramadığında Q7’nin şişirme toplarından medet umdu. Takım iyice oyundan düştü. Q7 belki tek tek hareketlerde takıma katkıda iyi ama toplu oyunda hiç yok.
Güneş sahaya hangi on biri çıkarsa çıksın rakibe yakın oynamak sonuna kadar mücadele etmek önemli.
Artık hedef maç değil, şampiyonluğu kazanmak olmalı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kim çürümüş? 18 Nisan 2024
Süper kriz 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları