Hikmet Çetinkaya

Ya aday ol ya bırak...

04 Mayıs 2017 Perşembe

Deniz Baykal’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “Ya aday ol ya bırak” çıkışı, Fikri Sağlar’ın eleştirileri, Muharrem İnce’nin olağanüstü kurultay çağrısıyla başlayan tartışmalar bir süre daha süreceğe benziyor.
Kılıçdaroğlu’nun ağır eleştirilere yanıtı sert oldu önceki gün:
“Yüzde 49 demokrasi paydasının bütünüdür, sadece CHP’nin değil. Parti içi kavgaya asla izin vermeyeceğiz. Kavga edenleri kapının önüne koyacağız...”
Grup toplantısında konuştu Kılıçdaroğlu...
Gerçekten CHP içinde bir kavga mı var yoksa tartışma mı?
Siyasal partilerde elbet tartışma olabilir. Sosyal demokrat partilerde farklı görüşler ortaya atılabilir. Bunların yeri partinin yetkili organlarıdır.
Bir tartışmayı, düşünceyi savunmak, tartışmak olağan şeylerdir...
Ben bu tür tartışmaların siyasetin olağan akışı içinde yapılmasına karşı değilim.
Eğer iyi niyet varsa tartışılıp konuşulmalı. Yok “Baykalcı cephe”, yok “Kemal Bey’le CHP yönetilemez” gibi kısırdöngü içinde çırpınmak, yarar değil zarar getirir.
Önemli olan CHP’nin vakit kaybetmeden yola çıkmasıdır... Peki, bu nasıl olacak?
Kılıçdaroğlu’nun değindiği gibi demokrasi paydasının tümü olan yüzde 49’un aktörlerinin bir araya gelmesiyle...
Elbet böyle bir hava yaratmak öyle kolay olmayacaktır.
İki yıllık bir süreç var.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığına kesin gözle bakıldığı için, CHP’nin hızlı hareket etmesini isteyenler var.
Bunlar “Baykalcı cephe” olarak adlandırılıyor.
Öncelikle genel başkan ve başkan adayının ayrı kişilerden oluşacağı “çift karargâh” mı yoksa “tek karargâh” mı olacağına karar verilmesi gerektiğini savunuyor.
Baykal’ın yakın çevresine göre iki model önerisi var.
Birinci öneri; adayın partinin tüm üyeleri, hatta başka parti üyelerinin katılımıyla seçilmesi yönünde.
Bu model için dünyadan iki örnek veriliyor. Yunanistan’da 2012’de PASOK Genel Başkanı, seçimde tek aday olmasına karşın 236 bin 151 kişinin katılımıyla seçildi ve 230 bin 105 oy aldı.
Fransa’da Sosyalist Parti’nin adayı François Hollande 3 milyon üyenin katılımı ve 56 oyla seçildi.
Bu cepheye göre 56 milyon seçmen için aday belirleme yetkisi bir kişiye ya da bir heyete bırakılmayacak kadar önemli.
Baykal ve arkadaşlarının önerdiği ikinci model ise halkoylamasındaki yüzde 49 oy dağıtılmadan, referandumda kabul edilen modele karşı çıkılarak seçime gidilmesi yönünde.

***

CHP kulisleri karışık...
Baykal’ın açıklamaları ses getirdi.
Yeni modelde Meral Akşener ve Ahmet Türk’ün başkan yardımcılığı önerisine dek yeni bir model olduğu da konuşuluyor.
Üstelik kurulacak bakanlar kurulunun üyeleri belliyse onların da başkanlık seçimi öncesi açıklanması gerektiği vurgulanıyor.
Peki, CHP yönetimi bu tartışmalara nasıl bakıyor?
Deniliyor ki:
“Yüzde 49’luk oy adına aday olacak birisi varsa o da Kemal Kılıçdaroğlu’dur.”
Kılıçdaroğlu ekibinin, öncelikle başta Akşener olmak üzere ÖDP, Vatan ve Saadet Partisi’yle, demokratik kitle örgütlerini ziyaret ederek süreci başlatacağı konuşuluyor.
Deniz Baykal, Fikri Sağlar ve Muharrem İnce’nin çıkışlarına tepki de var CHP içinde...
Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Baykal’a yanıt veriyor:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisine üye olduğu gün CHP’yi tartışmanın kimseye yararı olmaz... ”
Önümüzdeki günlerde CHP içindeki tartışma büyüyebilir mi?
Sorunun yanıtını vermek zor!
Bekleyelim göreceğiz...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları