Hayır: Kabul etmiyorum

05 Mayıs 2017 Cuma

Hayır, adaylık için belediye meclisi üyeleri için bile istifa mecburiyeti olan Cumhurbaşkanlığı seçimine, Başbakanlık’tan istifa etmeden giren bir politikacının seçilmesini kabul etmiyorum.
Hayır, seçildikten sonra, partisi ile ilişkisinin kesilmesi gereken bir cumhurbaşkanının, birtakım şekil oyunlarını kullanarak parti genel başkanı sıfatıyla parti kongresi toplamasını ve yeni genel başkanı seçtirmesini kabul etmiyorum.
Hayır, tarafsızlık yemini etmiş bir cumhurbaşkanının genel seçimlerde bir parti adına propaganda yapmasını kabul etmiyorum.
Hayır, tarafsız olarak seçilmiş olan bir cumhurbaşkanının sonradan bir partiye üye ve genel başkan olmasını kabul etmiyorum.
Hayır, genel seçimlerden sonra, hükümetin kurulması için gerekli görevlendirmelerin yapılmamasını kabul etmiyorum...
Bunu yapmayan cumhurbaşkanının ise Anayasa’ya göre suç işlediğini düşünüyorum.
Hayır, seçimlerde çoğunluğu kaybeden bir partinin yönetiminde, seçimlerin tekrarlanmasını kabul etmiyorum...
Bunu yaptıranların da Anayasa’ya göre suç işlediğini düşünüyorum.
Hayır, demokrasinin temel kurum ve kurallarını ortadan kaldıran bir halkoylaması yapılmasını ve bu yolla demokrasinin tahrip edilmesini kabul etmiyorum.
Hayır, OHAL yasakları altında ve KHK’lerle düzenlenen son Halkoylamasında yapılan usulsüzlük, hukuksuzluk, haksızlık ve kanunsuzlukların, Yüksek Seçim Kurulu tarafından görmezden gelinmesini kabul etmiyorum...
Mühürsüz pusula ve zarflar konusunda olduğu gibi bizzat bu kurul tarafından kanunsuzluk yapılmasının ise Demokrasinin önkoşulu olan seçim sistemini tahrip ettiğini ve suç olduğunu düşünüyorum.
Hayır, partili ya da partisiz, bir cumhurbaşkanının, gerektiğinde kendisini yargılayacak olan Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini seçmesini kabul etmiyorum...
Partili bir cumhurbaşkanının bunu yapmasını ise Demokrasi için bir felaket olarak görüyorum.
Hayır, partili ya da partisiz bir cumhurbaşkanının, birtakım mekanizmaları da kullanarak tüm adalet mekanizmasını belirlemesini kabul etmiyorum...
Partili bir cumhurbaşkanının bunu yapmasını ise, “Türkiye Cumhuriyeti Yargısını” bir “Parti Yargısı” haline getirmesi olarak görüyor ve bunun demokratik rejimin açıkça katledilmesi olduğunu düşünüyorum.
Hayır, “Kapımızda hürriyet dilenin” diyen bir milletvekilinin, 140’ı aşkın gazeteci hapis yatarken, “Türkiye cezaevlerinde salt gazetecilik yaptığı için tutuklu hiçbir kimse yoktur” diyen bir adalet bakanının ve “Acırsak acınacak hale gelebiliriz” diyen partili bir cumhurbaşkanının denetimindeki yargıyı kabul etmiyorum.

***

Demokratik, Laik ve Sosyal bir Hukuk Devleti’nin erdemlerini, Parlamenter Demokrasi’nin avantajlarını, bağımsız yargının önemini, kuvvetler ayrılığının vazgeçilmezliğini elimden geldiğince, yazarak, konuşarak, tartışarak anlatmaya devam edeceğim...
“Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen bu ucube rejime SONUNA KADAR DİRENECEĞİM!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları