Metastaz

06 Mayıs 2017 Cumartesi

Tutuklu arkadaşlarımızın “FETÖ”cü olduklarına ilişkin savlara kargalar bile gülerken…
AKP’li reis, kürsülere çıkıp “Metastaz yapmış. Her taraftan temizlenmeleri gerek” diyor...
Oysa, bürokrasinin en tepesinde onlar var.
Örnek: TRT’yi casusluk cemaati üyelerine teslim etmiş olan İbrahim Şahin, şu anda Samsun’da hâlâ vali.
AKP’nin tepesini de onlar oluşturuyor.
Örnek: Casusluk cemaatinin bir numaralı yayın organı Zaman’da uzun süre yazarlık yapmış, Abant toplantılarına katılmış olan Naci Bostancı, AKP Grup Başkanvekili.
Çok yakın geçmişte geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle ilettikleri geçmiş olsun dilekleri Fethullah Gülen’in vicdanında “gece gündüz dua yakarışları” hissettiren Süleyman Soylu İçişleri Bakanı, Melih Gökçek de Ankara Belediye Başkanı.
Metastaz madem. Kes at!
Atabiliyorsan…

Kinle gelen
Hulusi Akar’ın gençlik fotoğrafları yayımlanıyor.
Eski MTTB yöneticisi Abdullah Gül hemen yanında.
Her ikisi de, MTTB toplantılarında gençlere “kininin davacısı olmayı” öğreten Necip Fazıl Kısakürek’in dizi dibindeler.
1923’te kurulan Cumhuriyet’i “zulüm rejimi” olarak değerlendiren, Müslümanlara “bu rejimi değiştirme kin ve nefretini” hiç eksiltmemelerini öneren, son anayasanın mimarlarından Şükrü Karatepe de onlarla beraber poz vermiş.
İyi işte. Hep birlikte zulüm rejimini değiştirdiler.
Kindar demokrasiye kavuştuk!

Özeleştirisiz rapor
CHP tarafından referandum verilerine ilişkin bir rapor hazırladı.
Böylesi konularda titiz çalışmaları ile tanıdığımız emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, raporun kamuoyunca bilinenler dışında yeni bir bilgi içermediğini belirtiyor. Esen’e göre, referandumda karşılaşılan sorunların nereden kaynaklandığı, bu sorunların olmaması için CHP örgütünce hangi önlemlerin alındığına ve sorunların nedenine ilişkin hayır oyu verenlerin kuşkuları raporda giderilmemiş.
En önemlisi, “evet veya hayır oyu yönünde yüksek sonuç veren”, “katılımı yüzde 100 ve üzeri olan”, “hiç geçersiz oy çıkmayan”, “geçersiz oyların toplam oy kullanan seçmene oranında dikkat çeken”, “yüzde 100 katılım, yüzde 100 geçerli oy kullanılmış, yüzde 100 evet çıkan” ve “evet oyu AKP + MHP toplamından yüksek olan” sandıklarda CHP sandık kurulu üyelerinin imza ve onaylarının olup olmadığı ya da CHP üyelerinin bu konulardaki yaklaşımları raporda yer almıyor.
Mahmut Esen, aslında sorunun can alıcı noktasının burası olduğunun altını çiziyor:
“Bunları bilmeden problemleri anlama ve çözme olanağı bulunmamaktadır. Diğer yandan CHP’nin; üye dahi görevlendiremediği sandıklarda (özellikli bölgeler hariç) evet oylarının hayır oylarından daha fazla olacağı açıktır. Bu durumun başkaca delil olmadan tek başına seçim hilesi olduğunu kabul doğru, tutarlı bir yöntem değildir.”
Esen, CHP’de referandum konusunda daha ayrıntılı bir çalışma yapılmasını ve özellikle de “özelleştiri”den kaçınılmamasını öneriyor.    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları