Feyzi Açıkalın

Faşizan ve fallik bir obje olarak motosiklet

12 Mayıs 2017 Cuma

Ünlü yönetmen FedericoFellini’nin Amarcord filmi, sanatçının doğup büyüdüğü deniz kenarı kasabası Rimini’de geçer. Türkçesi “Hatırlıyorum” olan filmde yönetmen, faşizmin İtalya’da iyice etkisini hissettirmeye başladığı 1930’ların bir kasabaya sıkışmış yaşamını, fantastik sembollerle anlatmaktadır. Fellini’nin öz yaşamından kesitler de sunan, eğlenceli görünse de faşizmin baskısı altında olduğu hissedilen hayatlar, tekrarlarla izleyiciye sunulur.

Filmdeki tekrarlardan birisi, şehir merkezindeki dingin, geleneksel aktiviteleri attığı turlarla sürekli bölen, siyahlar giyinmiş “osuruk!” isimli bir motosikletlinin görüntüsüdür. Bu gürültülü, hızlı araç kasabanın sakinliğini bozmakta, dolayısıyla ortamı kargaşaya, anarşiye sürüklemektedir.

Günümüzde olduğu gibi 1930’larda da motosiklet, aynı zamanda erkek cinsiyetçiliğini de çağrıştıran “fallik” bir objedir. Şehrin ana meydanında sürekli tur atan motosikletlinin faşist kimliği ve cinsiyeti, kasabanın faşizm tarafından teslim alınmasının aynı zamanda cinsiyetçi açıdan da tasarlanmasını göstermektedir.

Faşist rejimlerin kent merkezlerini yollar ve dolayısı ile hız ve modernitenin sembolleri ile donatmak istemesine başka bir örnek, İtalyan yazar Pietro Maria Bardi’den gelir. 1936’da yazdığı “Roads and Ruins” isimli romanda, yolların kontrolünde görevli faşist milislerin gece gündüz motor ve arabaları ile yarıştığını yazmaktadır. Yazara göre onların bu geçişi, bağırsakları temizleyen söktürücü etkisi göstermektedir!

Bugünlerin Türkiye’sinde ise motosikletin faşizan ve fallik bir simge olarak kullanımı, 1930’lara rahmet okutur niteliktedir. Gücü artan motorlardan çıkan sesin halkta yarattığı dehşet, korku, baskı, yılgınlık ve üstesinden gelemeyeceği için sürüklendiği çaresizlik, ciddi ruhsal bozulmalara neden olmaktadır. Doktorlar Alzheimer’ın en büyük nedenlerinden birisi olarak motosiklet gürültüsünü göstermektedir.

Çeşitli motor kapasiteleri ve fiyatlarıyla farklı sosyal ve gelir guruplarının bütçelerine seslenen motosikletler, kullanıcılarının özgün yöntemleriyle halkı terörize etmektedirler. Racing denen yarış motorlarının egzozları bozularak terör yaratılırken, sokak lümpeninin tercih ettiği küçük hacimli olanları ise gaz kesip sıkıştırarak patlama etkisi yapmaktadırlar.

Yine 1930’lardan farklı olarak zamanımızda, motorların gücüyle artan bir başka fallik döneme girilmiş, ön tekerler havaya “kaldırılarak!” şehrin ana caddelFaşizan ve fallik bir obje olarak motosiklet

erinde cinsel ve faşizan bir şov sergilenmeye başlamıştır. Sürücüsü tarafından önü kaldırılan ve son sürat ilerleyen obje, artık yalnızca bir cinsellik gösterisi için değil, şehirliye bir tecavüz tehdidi olarak da kullanılmaktadır. Motosikletli bu yolla orgazma ulaşırken, edilgen ve çaresiz topluluk felç olmuş şekilde onu izlemektedir.

Kim bilir, belki de motosiklet burada cinsel gücü artıran bir afrodizyak etkisi göstermektedir. Çünkü sürücü, altındaki o gücün iticiliği olmadan kaldıramayacaktır. Normal yaşamdaki üretememe halinin hıncını böyle almaktadır. Tıpkı kırsaldaki yaşamını kent merkezine taşımak isterken, kentli ile yarışarak kaynaşmak yerine onu patlama sesi çıkararak terörize etmeyi yeğleyen diğer lümpen gibi.

İşin kötüsü bu mesleksiz, yaşadığı şehre ait olamamış, kimliksiz, savrulmalar yaşayan lümpen tayfası kötü birer rol model olmaktadırlar. Şehrin ileri gelenleri ve yöneticileri tarafından bırakın kontrol edilip, dizginlenmeyi; çeşitli kereler ödüllendirilip, onurlandırılan bu bozguncular gençlik tarafından birer idol olarak görülmektedir.

Daha motosiklet yaşı gelmemiş olan mahalle arası çocukları, bisiklete binmeyi ve spor yapmayı ön tekerini kaldırarak sürmek olarak algılamaktadırlar. Her an, baskıladığı kitlelere tecavüze hazır; dingin, huzurlu yaşama düşman olabilecek… Türkiye’nin sürüklendiği maceranın sokak güçleri olmaya aday gençler, çocuklar…

Amarcord filminin sonu için bir not: Herkesin gözdesi, kasabanın güzeller güzeli kızıl saçlısı Gradisca, faşist liderle evlenecek ve damat kızı aldıktan sonra, “Yaşasın İtalya!” diye bağıracaktır…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları