Arif Kızılyalın

Neredesiniz, zeki, çevik ve ahlâklı sporcular?

13 Mayıs 2017 Cumartesi

İki meczup hafta başında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için akıl ve izanla bağdaşmayacak ifadeler kullandı. ‘BAĞZI’ları dışında toplumun çoğu kesimi, Hasan Akar’la Süleyman Yeşilyurt başta olmak üzere bu ‘sözde fıkıh âlimlerine’ tepki koydu.
Gecikmeli de olsa haklarında dava açıldı, tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildiler. Hukuk uzun bir aradan sonra ilk kez doğru tecelli etti. Normali de bu aslında!
Çünkü bu ülkede soluk alan bizler, geçmişimizi de geleceğimizi de Atatürk’e borçluyuz. Gayrısız hepimiz, sol, sağ, mütedeyyin, apolitik demeden Ata’sına sahip çıkmak zorundayız.
Geçenlerde TRT arşivlerinden bir kayıt izledim. 30 yıl öncesine aitti. İstiklal Savaşı gazisi bir dede, “Atatürk bize yürüyün düşman üstüne dediğinde bir an düşünmedik, çünkü Yunan Polatlı’ya dayanmıştı. Durduramasak, anamız, bacımız, düşmanın eğlenceliği olacaktı...” diyordu. İstiklal Savaşı Gazisi’ne göre Hasan ve Süleyman efendilerin de dahil olduğu ‘herkes’, ailesinin namusunu Atatürk’e ‘BORÇLU’ydu.
Altına imza atılacak bir yorum, gözlerim yaşararak defalarca izledim kayıdı.
Peki, bizler bu iki kendini bilmeze gereken tepkiyi gösterdik mi?
Biz derken; spor dünyasını kast ediyorum.
Ve ne yazık ki bizler bu konuda sınıfta kaldık. Spor kulüplerimiz, milli sporcularımız, adının başında ‘Türkiye’ olan futbol ve basketbol federasyonlarıyla, Spor Bakanlığı’nın sesi çıkmadı...
En çok da referandumdu, şuydu, buydu boy gösteren, Arda Turan’ı yadırgadım. Kendisi Atatürk değerlerine bağlı bir gençtir, ülkesi söz konusu olduğunda duyarlıdır, sosyal medyayı da iyi kullanır, bir telefonla istediği gazeteye, televizyona, radyoya demeç verir, manşet olur. Ama Arda sustu ne yazık ki, Selçuk İnan da, Volkan Demirel de, Onur Kıvrak da, Necip Uysal da...
Hepsi çok çok önemli isimler. Hepsi giydiklerinde milli takım formasının hakkını veren yıldızlar...
Ama gör(e)mediler galiba, o formadaki ay ve yıldızı kendilerine hediye eden Türkiye’nin 1 numaralı Cumhurbaşkanı’na yapılan vicdansız saldırıları....
‘Unuttuk, haberimiz yoktu, maç telaşımız vardı, tatilde internet bağlantımız yoktu’ gibi onlarca gerekçe sıralayabilirler. Ama şunu bilmeliler ki, yanlışlarından geri dönüp, kurumsal ya da bireysel açıklama yapmazlarsa, artık onların, “Atatürk’ün sporcularıyız” söylemleri, “sözde” kalacak, ‘10 Kasım’larda yaptıkları ‘Saygı duruş’ları da Atatürkçülerin gözünde ‘medyatik poz’dan öteye geçmeyecek!
Çünkü, Atatürk’ün ‘Zeki, Çevik, Ahlaklı’ sporcularının birinci görevi, ona ve onun manevi şahsiyetine yapılan acımasız saldırılara göğüs germektir! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 Nisan! 24 Nisan 2024
Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024
Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları