Fenerbahçe zor maçı kolay kazandı mı desek, yoksa ilkyarıda kolayladığı maçı zora soktu mu desek, bilemiyorum. Ama Fenerbahçe, Real Madrid’den rövanşı aldı.. 84-75. Dün gece, normal sezonu birinci ve ikinci bitiren ve daha hızlı oynamak isteyen takımlar elendiler. Maçları daha iyi kontrol eden ve daha çok isteyen iki takım, Fenerbahçe ve Olympiakos finale kaldılar. “CSKA’yı mı Olympiakos’u mu isterdiniz finalde” diye sorsalar, Olympiakos’u isterdik. Ama bu gece, Olympiakos’u izlerken kazanma geleneğinin ne olduğunu da görüp yanlış mı düşünüyoruz acaba diye sorduk kendi kendimize.
Muhteşem seyirci desteğiyle başlayan maçın ilkyarısı Llull’a karşı Fenerbahçe olarak oynandı. Bu yarıda Fenerbahçe’den Kalinic, Udoh ve Bogdanovic’in ortaya koydukları performansların skorborda yansıması bu kadar az olmamalıydı. Fenerbahçe ilkyarıda 54 “reyting puanı” toplarken, Real Madrid yalnızca 27’de kalmıştı. İstatistikler farkın daha fazla olmasını söylüyordu. Ama istatistikler her zaman doğruları söylemez. Böyle maçlar hata kabul etmez, 4. periyotta Sloukas tek bir erken atış yaptı ve oyunun momentumu değişti. Datome de üst üste şutlar kaçırınca maç zora girmişti ancak seyircinin desteği ve Obradovic’in sihirli dokunuşları ile oyun sonunu arkamıza yaslanarak getirdik…