Cumhuriyetçi olmak

20 Mayıs 2017 Cumartesi

Prof. Dr. Korkut Boratav, halkoylaması sonrası takınılması gereken tutum konusunda CHP’ye çağrı yaptı:
“Sosyal demokrasiyi değil, açıkça Cumhuriyet değerlerini sahiplenin.”
CHP’nin yörüngesini 1930’lu yıllardan başlayarak 6 ok belirler. 6 ok, aynı zamanda, hem reformu, hem rönesansı, hem 1789 devrimini, hem sanayi devriminin kazanımlarını, hem de 1917 devriminin esintilerini içeren, üstüne kendine özgü, antiemperyalist tam bağımsızlığı koyan Türk devriminin özetidir.
CHP, Türk devriminin partisidir ve 6 okta simgeleşen Cumhuriyet değerlerini kökleştirmekle yükümlendirilmiştir.
1960’lı yılların ortasında İsmet İnönü’nün “ortanın solu”, ardından Bülent Ecevit’in “demokratik sol” ifadeleri ile CHP, 6 okundaki “halkçılık ve devrimcilik” ilkelerini çağın gereklerine uygun yorumlamıştır.
“Ortanın solu”, “demokratik sol” kavramlarının her ikisi de özgündür ve Türk devriminin altı okundan sapan bir anlayışı tanımlamaz.
CHP çizgisini, 6 oktan saptıran, CHP’yi kapatan 12 Eylül faşizmi koşullarında kurulan SHP’dir.
Erdal İnönü ve arkadaşları, yeni kurdukları partinin, hem adının, hem yörüngesinin, hem de öğretisinin CHP’yi çağrıştırmamasına özen göstermişlerdir. Aslında bu tutum, koşulların dayattığı bir zorunluluktan çok, bilinçli bir seçim olmuştur o kadrolar için. Bilinçaltında 6 oktan uzaklaşma istenci yatmaktadır.
SHP’nin yanı sıra, yasaklar kalktıktan sonra CHP’yi yeniden kuran kadrolarda da, altı oku sürekli sorgulayanların yer alması dikkat çekicidir. Bu kadrolar da “sosyal demokrasi” vurgusuna ağırlık vermişlerdir.
Sömürgeci küreselleşmenin “evrensel” olma modasından kaynaklanan “sosyal demokrat” nitelemesi; CHP’yi bugün vardığı silik, solcu görünüp sağa göz kırpan, laiklikten verilen ödünleri görmezden gelen, kendi örgütsel gücüne değil toplama kadrolara dayanan, halktan, ilkesel özden kopmuş profesyonel siyasetçilerin yarattığı dirençsiz, titrek, yönsüz sapağa saplamıştır.
Oysa 6 ok, tıpkı Köy Enstitüleri gibi, Halkevleri gibi; bu toprağa dayanan, uygulanmış ve başarı kazanmış özgün toplumsal kurtuluş çarelerinin bir bütünüdür.
Unutulmamalıdır ki, İsmail Hakkı Tonguç’un çizdiği 6 oklu bayrağın birinci oku da Cumhuriyetçiliktir.

Akar’ın hoşluğu
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz’ı ziyaret etmiş.
Mehtap Yılmaz, Kemalizmi şöyle tanımlıyor:
“Bir kısım çukur şahsiyetli varlığın altına yuvalandığı bir kovuk.”
Atatürk’e ilişkin duyguları da şöyle: “İçimde Atatürk’ten yana bulduğum tek şey boşluk! En azından diktatör olmasaydı, bir ihtimal sevebilirdim kendisini.”
Akar’da da boşluk değil de, bir hoşluk var.
Nerede Atatürk ile sorunu olan birisi var, gidip onu buluyor.

Radyoyu kim kurdu?
Geçen günlerde Türkiye’de radyonun 90. kuruluş yıldönümü ile ilgili TRT radyosunda yapılan yayını izledik.
Boş laf ve sünnet düğününe benzer bir müzik akışı ile doldurulmuş program boyunca radyonun kimin döneminde kurulduğuna ilişkin bir tek sözcük işitmedik.
Eskiler “hudâyî-nâbit” derlerdi. Kendiliğinden çıkan anlamında. Sanki, Türkiye’deki radyo da öyle bir şey.
“Atatürk” diyemiyorlar.
Bilal’in imam okulundan sınıf arkadaşı mı izin vermiyor?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları