Trump Ortadoğu’da...

23 Mayıs 2017 Salı

Dünyaya, “dolar gözlüğü” ile bakan ABD Başkanı, milyarder işadamı Donald Trump, ilk dış ziyaretini “geleneksel kılıç dansına” katılımı ile Suudi Arabistan’a yaptı.
Trump, Suudilerle 350 milyar dolarlık ticaret anlaşması imzaladı. (Türkiye’nin 2016’da dış ticareti toplamda 341 milyar dolar olmuştu.)
ABD - Suudi ticaret anlaşmasının en önemli kalemini, 110 milyar dolarla silah anlaşması oluşturdu. Türkiye’nin geçen yıl toplam ihracatı ise 142 milyar dolar idi. ABD’nin Suudilere silah satışında 6 milyar dolarlık bölümü 150 adet “Karaşahin” helikopteri oluşturuyor.

***

Trump’ın ilk ziyaretini İngiltere’ye yapacağı açıklanmış, ancak sonra iptal edilmişti. Ondan önceki başkanlar genellikle dost komşular olan Kanada ve Meksika’ya yaparlardı.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in karşıladığı ve konuştuğu Trump, Körfez ülkelerinin başkanları ile de buluştu. Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani ile “özel silah anlaşmasını” görüştü… Bu buluşmalar 20’şer dakikadan fazla sürdü!
Trump, protokolce kademe kademe aşağı inilerek, 55 Müslüman ülkenin yöneticileri ile düzenlenen bir toplantıda konuştu. Bu toplantıda Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti.
Trump “Terörle mücadele; farklı inançlar, mezhepler ya da uygarlıklar arasında bir mücadele değildir. Bu, insan yaşamını yok etmeye çalışan barbar suçlularla, tüm dinlerden bunu korumaya çalışan alçakgönüllü insanların, iyiyle kötü arasındaki bir savaştır” dedi.
Toplantıya İran ve Suriye davet edilmemişlerdi! Suudi Arabistan Kralı Selman da “İran rejiminin, Humeyni devriminden bu yana küresel terörizm bayrağını taşıdığını!” söyledi.
Trump ise, İran hakkında, “Barış için ortaklık yapmaya karar verene kadar, vicdan sahibi tüm uluslar, İran’ı yalnız bırakmalı, yalıtılmalı! Bir Sünni NATO (Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü) kurulmalıdır!” dedi. Herhalde, böylece bu orduya silah satışını da ABD gerçekleştirecek!

***

Sonrasında “Troya’nın” değil, ABD’nin Ortadoğu’da, “tahta atı” konumundaki İsrail’e geçen Trump’ı, havaalanında Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin değil, Başbakan Binyamin Netanyahu karşıladı.
Trump, türbansız eşi Melania ve türbansız kızı Ivanka ile aşırı dinci, Ortodoks Yahudi’si olan eşi Jared Kuschner da heyette bulunuyordu. Kuschner, dinsel inancı nedeniyle cumartesi günleri iş yapmaması gerektiğinden, hahambaşından izin alarak, o gün Trump’ın uçağına binebilmişti!

***

Trump, “artık son anlaşma olsun” dediği İsrail-Filistin barış görüşmelerini yeniden başlatmayı umuyor. Ancak, ABD büyükelçiliğini de Tel Aviv’den Kudüs’e taşımaya da olumlu bakıyor.
İsrail, bakanlıklarını 1980’de başkent ilan ettiği Kudüs’e taşımıştı. Tek yanlı bu kararı, Türkiye ile birlikte başka ülkeler tanımadıkları için ABD’nin de büyükelçilikleri Tel Aviv’de bulunuyor.
Trump’ın, İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria’nın Beytullahim kentine bugün geçerek, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile buluşması öngörülüyor. Filistin ile barış görüşmeleri, İsrail’in 1967 sınırlarını ve yerleşim alanlarında yeni yapılanmaya son vermeyi kabul etmemesi nedeniyle 2014’te kopmuştu.
Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimleriyle ilgili olarak Trump’ın izleyeceği tutum merakla bekleniyor.

***

AKP’nin yeni “Reis-i Umumisi”, Vaşinton’da Trump ile 20 dakika konuşmuştu. 10 dakikası çeviri ile geçen görüşmede karşılıklı “hal hatır” sorulmuş, sonrasında heyetler yemeğe oturmuşlardı.
AKP Reis-i Umumisi, ABD’nin PKK yandaşı YPG terör örgütüne silah yardımını görüşmeye Vaşington’a gitmeden önce, “Virgül değil, nokta koymaya gidiyorum” demişti.
Ne var ki, Beyaz Saray görüşmesinin ertesi sabahı, ABD’nin “IŞİD ile Mücadele Özel Temsilcisi” Brett McGurk’un, Şanlıurfa’nın Mürşitpınar Sınır Kapısı’nın tam karşısındaki “Aynel Arap’ta (Kobani), YPG ve PKK’nin üst düzey komutanlarıyla toplantı düzenlediği ortaya çıkmıştı! Sonuçta Beyaz Saray görüşmelerinden bırakın noktayı, noktalı virgül bile değil, virgül çıkmıştı.

***

Ayrıca, Türkiye Vaşington Büyükelçisi’nin konutunun önünde, silah çekerek göstericilere müdahale eden AKP Reis-i Umumisi’nin korumalarının müdahalesindeki çatışmada 11 kişi yaralanmıştı. Büyükelçi Serdar Kılıç, ABDDışişleri’ne çağrılarak bu tepkiden dolayı Türkiye kınanmıştı. Aynı nedenle Amerikalı senatörler de mektupları ile tepki göstermişlerdi. Tepkilerinin temelinde “Burası ABD, Türkiye değil… Türk polisi burada saldırganlık yapamaz!” bildirimi yatıyordu. 
Son Dakika: Dışişleri Bakanlığı, 17 Mayıs’ta Vaşington Büyükelçilik konutu önündeki olaylara tepki olarak ABD Büyükelçisi John R. Bass’a yazılı ve sözlü nota verildiğini açıkladı.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları