Komisyona havale

26 Mayıs 2017 Cuma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 2.1.2017 günü toplanan Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar uyarıca “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu” adı altında yedi üyeli bir komisyon kuruldu. Bu komisyonun görevi OHAL kapsamında yayımlanan kanun hakkında kararnameler ile mağduriyete uğradıklarını iddia eden kişi, kurum ve kuruşların haklı olup olmadıklarına karar vermek. Başvurular valiliklere yapılacak. Komisyon kararı sonrası mağdurlar bu kez de idare mahkemelerine başvurarak haklarını arayacaklar.
Bilindiği gibi hükümetin 27.7.2017’den bu yana kamudan ihraç ettiği personel sayısı 102 bin 551’dir. Kurum ve kuruluşların sayısı ise on binlerle ifade edilmektedir.
Mağduriyet iddiasında bulunan kişi, kurum ve kuruluşların 50 bininin söz konusu komisyona başvuracağını varsaysak, bu sayıdaki dosyayı inceleyecek komisyon her dosyaya 3 saat ayıracak olsa bu süreç cumartesi, pazarlar dahil 625 gün sürecektir.
Ülkemizde sıkça başvurulan bir yöntemdir; eğer bir işi sonuçsuz bırakmak istiyorsan “komisyona havale” edeceksin. Anlaşılan bu da öyle bir komisyon işte.

Açlık grevi mağdurları
OHAL kapsamında çıkartılan bir KHK ile görevlerinden uzaklaştırılan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça Ankara, Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde 195 gündür mağduriyetlerini kamuoyuna duyurmak amacıyla sessiz eylem yapıyorlardı.
Bu arada açlık grevine başladılar ve açlık grevleri 75 gün sürdü. Çevreden destek ve dayanışma geliyordu. Her zaman olduğu gibi TOMA’lar, coplar, vs. Bunun üzerine eylemlerini evlerinde sürmeye karar verdiler.
21.5.2017 gecesi evleri basıldı, önce gözaltına alındılar, sonra da tutuklandılar.
Açlık grevi nedeniyle tutuklama bugüne kadar yeryüzünde görülmemiş.
Ama burası Türkiye!

CNN Türk yoksullaşıyor
CNN Türk yoğun olarak izlediğim bir kanal. Uzun zaman özellikle geç saatlerde yayımlanan tartışma programları ilgimi çekti. Artık çekmiyor. Bir iki konuşmacı dışında hep aynı insanlar, hep aynı yaveler, hep aynı savunma refleksleri.
Oysa bu ülkede yeni şeyler söyleyecek birçok bilim insanı var.
Örneğin, KHK ile üniversitelerinden, mesleklerinden ihraç edilmiş, söyleyecekleri çok şey olan Türkiye’nin ilk nöropsikoloğu Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu var. Her ikisi de hem hayata hem de siyasete ilişkin zengin deneyimleri olan donanımlı insanlar. Niçin o tartışma programlarına çağrılmıyorlar?
Bir de Nevşin Mengü “olayı” var. CNN Türk’ün bu cevval, bilgili, özgün ana haber spikeri ekrandan uzaklaştırıldı. Bilinen, Nevşin Mengü’nün verdiği haberde Erdoğan-Trump görüşmesinin yalnızca 23 dakika sürdüğünü söylemesi.
Yalan mı, yanlış mı? Değil.
İktidara teslimiyet böyle başlıyor.
Yazık!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları