Acı ile coşku iç içe

31 Mayıs 2017 Çarşamba

Geçen hafta, acıyı coşkuyla iç içe yaşadık. Önce, sevgili Şehvar Beşiroğlu’nun ölümü içimizdeki yaşama sevincini alıp götürdü. Müzikbilimci, İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı’nın müdür yardımcısı, Müzikoloji bölüm başkanı, MİAM (Müzik İleri Araştırmalar Merkezi) yönetim kurulu üyesi ve “Müzikoloji ve Müzik Teorisi doktora programı” koordinatörüydü. Onun barışçıl görüşleri MİAM gibi çok değerli bir kurumu ayakta tutuyordu. Yıllar boyu tartışılan Türk müziğinde Doğu-Batı, eski-yeni, söylemleri sanki Şehvar’ın sevgi dolu, yumuşacık kimliğinde sona ermişti. Şehvar, çok erken aramızdan ayrıldı.

Zeynep Oral’a alkışlar
Ustalara Saygı programları, 12 yıldır Beşiktaş Belediyesi’nin himayesinde, Faruk Şüyün’ün düzenlediği, bir başka eşi olmayan, etkinlikler. Edebiyatçısı, saz şairi, ressamı, tiyatrocusuyla, sanatın her dalına kucak açan canlı programlar. Akatlar Kültür Merkezi’nin geçen haftaki “usta”sı sevgili Zeynep Oral idi. Onu sahnede anlatan ya da görüntüde katılan dostlarının her birisi de Türkiye’nin ve dünyanın sayılı sanatçılarıydı. Son derece düzeyli, içten ve coşku dolu bir etkinlikti. Beni en çok etkileyen, onu sahnede, yanı başında sarmalayan sanatçı dostları kadar salonu tıka basa dolduran okurlarının coşkusuydu. 1970’lerden beri sanatın her dalına elini uzatmış, Türkiye’de ve dünyada olup biteni büyük bir heyecanla okurlarına taşımış, özgürlükler için savaş vermiş başka kaç yazarımız var ki!

45. İstanbul Festivali’nde ‘sıradışı’ enerji
Önceki akşam 45. İstanbul Festivali başladı. Sponsor olarak E.C.A., ikinci kez kol kanat germiş. Bu desteğin daha uzun yıllar devamını dilerim. Bu yıl “Sıradışı” adlı tema ile sunulan programlar gerçekten de sıra dışı bir enerji taşıyor. Genç sanatçıların katılımı bir yana, etkinlikler kapalı mekânların dışına taşınıyor, müzik sanatı, çeşitli sanat dallarıyla birleşiyor ve teknolojinin geleneksel kalıptaki yapıtlara eklenmesi yepyeni bir çeşni getiriyor. Klasik müziğe su katılmadık ortamı bekleyenler de, her bir programın böylesi “çılgın” olduğunu düşünmesinler: Olafsson’un Bach-Goldberg Çeşitlemeleri, Alina Pogotskina’nın Beethoven-Keman Konçertosu, Hüseyin Sermet’in Ravel- Sol el konçertosu, Gülru Ensari-Herbert Schuch’un 4-el piyano resitali, St. Petersburg Rus Oda Filarmonisi’nin, Çellistanbul’un dinletileri; Matthias Goerne’nin Schubert Liedleri, Fazıl Say’ın resitali ve Viyana Oda Orkestrasıyla çalacağı Mozart-K.414 konçertosu, ayrıca Tekfen Filarmoni’nin konseri, onlar için hazırlanmış programlar. Bu akşam İşSanat’ta “Renklerin Sesi”ni de kaçırmayın.
Bu yılki Onur Ödülü’ne layık bulunmam ise, 45. Festival’in bana sunduğu bir “sıra dışı” enerji oldu.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları